;
   
 
  Forum


HOŞGELDİN

Forum - 10.Sınıf Coğrafya ETKİNLİK Cevapları..4

Burdasın:
Forum => Ders Kaynakları => 10.Sınıf Coğrafya ETKİNLİK Cevapları..4

<-Geri

 1 

Devam->


admin
(şimdiye kadar 93 posta)
28.11.2009 13:26 (UTC)[alıntı yap]
10.SINIFLAR SAYFA 122 ETKİNLİK ÇALIŞMASI



Türkiye İklim ve Bitki Örtüsü Haritasından çıkan sonuçlar



1-Türkiye’de görülen Bitki Toplulukları:



Orman, Maki, Orman-Çalılık-Antropojen Bozkır, Bozkır, Çayır





2-Ormanlar daha çok nerelerde yoğunlaşmıştır:



Ormanlarımızın genel olarak ülkemizin kıyı bölgelerinde yer aldığı görülür. Ayrıca ormanlarımızın dağlık alanlarda özelliklede kıyı dağlarının denize bakan yamaçlarında yoğunlaştığı denizden uzak iç bölgelerde azaldığı ve parçalar halinde olduğu görülür.



3-Ormanların dağılışında belirleyici olan iklim elemanları:



Özellikle sıcaklık, yağış, ayrıca da güneşlenme süresi, rüzgârlar, nemlilik gibi iklim faktörleri etkiler.



Yağış: Bitki örtüsü dağılışını etkileyen en önemli faktörlerden olup, bitki dağılışı yağış dağılışına paralellik sunar. Yağışın çok olduğu yerlerde gür ormanlar, azalınca orman seyrelir, daha azalınca yerini bozkır alır. Yağışla orman azalır veya çoğalır.



Sıcaklık: Bitkilerin yetişebilmesi için ve hayati faaliyetlerinin sürmesi için sıcaklık gerekli olup, belli derecelerde olması gerekir. Sıcaklığın çok düşük olduğu veya yetersiz olduğu yerlerde veya da çok aşırı olduğu yerlerde bitkiler yetişemez. Her bitkinin de sıcaklık isteği ve soğuğa karşı dayanıklılığı farklıdır. Bu özellik bitkilerin sıcaklık kuşaklarına göre dağılımına neden olur.



Not: Ormanın alt sınırını yağış, üst sınırını sıcaklık belirler.





4-Yağışın az olduğu yerlerdeki Bitki türü:



Bu bölgelerde bozkır bitkileri görülür. Ayrıca bu alanlarda yüksek dağlık alanlarda kuraklığa dayanıklı ağaçlardan oluşan ormanlar ve akarsu boylarında kavak ve söğüt ağaçlarına rastlanır.



5-İç bölgelerde Maki olmamasının Sebebi:



Makiler yıl boyu yeşil kalan ve yaprak dökmeyen bitkilerdir. İç bölgelerde karasallık etkisiyle kışları sert ve soğuk geçmesi ve kar yağışı ve don olaylarının görülmesi nedeniyle.
10.SINIFLAR SAYFA 125-126-127 ETKİNLİK ÇALIŞMASI

Etkinlik sayfa 125


SORU-1-Makilerin çıkabildiği üst sınırın bölgelere göre değişiklik göstermesinin nedenini belirtiniz.

Maki yetişme sınırı için enleme bağlı olarak sıcaklıkların kuzeye doğru azalması buna bağlı olarak ta nemlilik ve kuraklık şartlarındaki değişmeler etkili olur.Akdeniz’e oranla Ege ve Marmara’da yetişme üst sınırı daha alçaklardadır.


SORU-2-Maki bitkisinin Akdeniz Bölgesine uyum sağladığını gösteren özellikler.

Maki yaz sıcaklığına ve kuraklığına karşı; yaprak yapısı, kaygan, tüylü kadifemsi yüzeyi ile buharlaşmayı azaltmış olması nedeniyle dayanıklıdır. Kurak ortama uyum sağlayabilmek için derinlerdeki sulardan yararlanmak için çok uzun kök sistemlerine sahiptir.

Kısaca YAPRAK ve KÖK yapısı sıcak ve kurak ortama dayanıklı özelliklere sahiptir.

Etkinlik sayfa 126


Kitabınızdaki resimlerden faydalanarak çayır ve bozkırın yetişme koşullarını karşılaştırınız.



Çayır; karasal iklimin soğuk ve nemli yaz yağışı alan, yaz kuraklığının olmadığı yerlerinde,



Bozkır ise; karasal iklimin az yağışlı kurak özellikle yaz kuraklığının belirli olduğu alanlarda yetişir.






Etkinlik sayfa 127

Ayancık Antalya arası kesit ve değerlendirilmesi



SORU-1-Giresun ve Mersin arasında bitki örtüsü dağılışı üzerinde etkili olan faktörleri açıklayınız.

Bitki örtüsünün ağaç, çalı ve ot olması bir yerin nem ve yağış miktarına bağlıdır.


Ağaçların iğne yapraklı ya da geniş yapraklı olması ise sıcaklık şartlarının soncudur.


Sıcaklığın düşük olduğu yerler ile sıcaklığın çok yüksek olduğu kuraklığın belirginleştiği yerlerde iğne yapraklı ağaçlar yetişirken, ılıman sıcaklıkların olduğu ortamlarda geniş yapraklı ağaçlar yetişmektedir.

SORU-2-Kastamonu Antalya arası bitki örtüsü özellikleri


Harita aşağıda verilmiş Sinop’tan hareketle öncelikle1000 m ye kadar geniş1000-1500 metre arası karışık 1500- 2000 arası iğne yapraklı ağaçlar 2000 metre üstü çayır.Taşköprü’ye doğru İnerken iğne yapraklı ağaçlar. Taşköprü’den Devrez ’e doğru çıkarken 1000-2000 arası karışık 2000 üstü iğne ve çayır Devrez çayına inerken iğne yapraklı güneye baktığından pek çayır olmaz. Tekrar Devrez den iç Anadolu’ya doğru çıkarken karışık ve iğne yapraklı ağaçlar. Devrez’den Emir dağı arası bozkır. Emire çıkarken karışık. Akşehir oluğu ve Beyşehir olukları bozkır. Beyşehir’den Toroslara çıkarken karışık ormanlar 2ooo den sonra çayır. Toraslardan Antalya’ya doğru iniş çayır, iğne yapraklı, 700 metreden aşağılar maki olur.

SORU-3-Renklendirilerek verilen illerin bitki örtüsünü yazınız.

İZMİR:Maki


Bolu:Orman


Bartın:Orman


AksarayBozkır


Antalya:Maki

Erzurum:Çayır

Ağrı:Çayır
BARAJLAR HAZIRLIK ÇALIŞMASI SAYFA 128



Baraj Nedir?

Barajlar, genellikle dağların arasına, nehir sularının yolunu keserek arkasında göl oluşturmak amacıyla inşa edilirler. Barajlar nehir sularını kontrol için yapılırlar. Barajlar toprak dolgu, kaya dolgu veya beton olabilirler.



Karakaya Barajı

http://www.dsi.gov.tr/cocuk/tricold/karakaya.jpg



Barajlardan Elektrik Nasıl Üretilir?





Barajlardan Elektrik Üretim Şeması

http://www.dsi.gov.tr/

Hidroelektrik santrallar akan suyun gücünü elektriğe dönüştürürler. Akan su içindeki enerji miktarını suyun akış veya düşüş hızı tayin eder. Büyük bir nehirde akan su büyük miktarda enerji taşımaktadır. Ya da su çok yüksek bir noktadan düşürüldüğünde de yine yüksek miktarda enerji elde edilir. Her iki yolla da kanal yada borular içine alınan su, türbinlere doğru akar, elektrik üretimi için pervane gibi kolları olan türbinlerin dönmesini sağlar. Türbinler jeneratörlere bağlıdır ve mekanik enerjiyi elektrik enerjisine dönüştürürler.

Türkiye'de işletilmekte olan toplam 125 adet hidroelektrik santral vardır.





kaynak: http://www.alternaturk.org/



Türkiye'deki En Yüksek Barajlar

Yüksekliklerine göre sıralanmıştır.

1. Keban Barajı / ELAZIĞ

Fırat Nehri üzerinde,
Enerji amaçlı,

Yüksekliği 210m,

1975 yılında işletmeye açıldı.


2. Altınkaya Barajı / SAMSUN

Kızılırmak Nehri üzerinde,
Enerji amaçlı,

Yüksekliği 195m,

1988 yılında işletmeye açıldı.


3. Oymapınar Barajı / ANTALYA

Manavgat Nehri üzerinde,
Enerji amaçlı,

Yüksekliği 185m,

1984 yılında işletmeye açıldı.


4. Hasanuğurlu Barajı / SAMSUN

Yeşilırmak üzerinde,
Enerji amaçlı,

Yüksekliği 175m,

1981 yılında işletmeye açıldı.


5. Karakaya Barajı / DİYARBAKIR

Fırat Nehri üzerinde,
Enerji amaçlı,

Yüksekliği 173m,

1987 yılında işletmeye açıldı.


6. Atatürk Barajı / ŞANLIURFA

Fırat Nehri üzerinde,
Enerji ve sulama amaçlı,

Yüksekliği 169m,

1992 yılında işletmeye açıldı.


7. Gökçekaya Barajı / ESKİŞEHİR

Sakarya Nehri üzerinde,
Enerji amaçlı,

Yüksekliği 158m,

1972 yılında işletmeye açıldı.


8. Menzelet Barajı / K.MARAŞ

Ceyhan Nehri üzerinde,
Sulama ve Enerji amaçlı,

Yüksekliği 151m,

1989 yılında işletmeye açıldı.


9. Adıgüzel Barajı / DENİZLİ

B.Menderes Nehri üzerinde,
Sulama, Enerji ve taşkın koruma amaçlı,

Yüksekliği 145m,

1992 yılında işletmeye açıldı.


10. Özlüce Barajı / BİNGÖL

Peri Nehri üzerinde,
Enerji amaçlı,

Yüksekliği 144m,

2000 yılında işletmeye açıldı.
LİSE 2. SINIFLAR SAYFA 129 ETKİNLİK ÇALIŞMASI







Çarşamba Çayının Yazın Kuruma Sebebi: Akarsuyu besleyen kaynakların yeterli olmaması Şiddetli buharlaşmayla su kaybının artması.



Bazı Akarsuların Hızlı Akma Sebebi Ülkemizin bazı bölgelerinin çok yüksek dağlık engebeli ve eğimli yapıda olması ve Akarsularımızın genelde dar derin vadiler içinde akmaları akarsuların akış hızını artırmıştır



Hidroelektrik Potansiyeli en fazla olan bölgemiz: Doğu Anadolu, Karadeniz, Akdeniz Bölgelerindeki akarsuların



Akarsu ağı ile yer şekilleri arasındaki ilişki: Yer şekilleri akarsu ağı üzerinde doğrudan etkilidir.Yer şekilleri akarsuların akış yönlerine direk etki yapar.Su toplama havzalarını belirler



Burdur gölü sularının acı, Beyşehir gölü sularının tatlı olma sebebi: Burdur gideğensiz Beyşehir dışa akışlı



Tuz gölü seviyesindeki değişme sebebi: Mevsimler arası yağış ve buharlaşma şiddetinin farklı olması



Akarsularımızı taşımacılığa uygun olmama özellikleri: Yatak eğimlerinin fazla olması denge profiline ulaşmamış olması yakın jeolojik zamanda oluşmalarından dolayı aşınma olayının devam etmesi



Antalya ve Rize’nin turizm potansiyeli:Antalya’da Akdeniz iklimi etkisinde olup yazları sıcak ve kurak geçer, bulunduğu enleminde etkisiyle denize girme süresi 7–8 ayı bulması. b- Deniz kıyıları uzun, denizleri temiz, altın gibi kumsalları vardır. c- Deniz suyu sıcaklığı 7–8 ay 20 °C ‘nin üzerindedir.



Rize’de dağlar kıyıya paralel olup boyuna kıyıları oluşturmuştur, bu kıyılar plaj yönünden fakirdir. b-Her mevsim yağışlı iklim özelliği ile kapalı – bulutlu havaları ile denize girme süresi en kısa bölgemizdir



Karadeniz tuzluluk % 1,8 iken Akdeniz de neden % 3,9 dur:Karadeniz enlem olarak daha kuzeydedir. Bu nedenle enlem etkisiyle daha az sıcak ve buharlaşma daha azdır. Ayrıca çok sayıda tatlı nehirle beslenir. İklim olarak bol yağışlı bulutlu ve kapılı bir özellikte olmasının da etkisi vardır.

Akdeniz daha güneyde ve daha sıcak ve buharlaşma fazladır. Bu nedenle daha tuzludur.



Bazı göllerin sulamada kullanılması:Bölgede yağış azlığından dolayı suya ihtiyaç kuraklık, göl suyunun tatlı olması sulamaya uygun olması.



Van ve Tuz gölünde yararlanma farkları: Suları sodalıdır ve bu gölden soda elde edilir. Ülkemizi en büyük ve en derin gölüdür. Ulaşım Tatvan ve Van arasında yapılır. Balık avlanır.( göle dökülen akarsu ağızlarında inci kefali). Tuz Gölünden (tuzlu) tuz elde edilir. Ülkemizin önemli bir tuz kaynağıdır. Suları tuzlu olduğu için balıkçılık yapılmaz.
SULARDAN YARARLANMA SAYFA 131



AKARSULARDAN YARARLANMA





Hidroelektrik üretimi (Fırat, Dicle, Kızılırmak v.s) :



Yurdumuzdaki akarsuların belirli yerlerine barajlar kurularak bu barajlardan elektrik üretimi yapılmaktadır. Böylece yurt ekonomisine önemli katkıda bulunmaktadır.



İçme ve kullanma suyu :

Özellikle büyük şehirlerimizin içme suyu ihtiyacı barajlarımızdan sağlanmaktadır.



Tarım alanlarını sulama (Fırat, Dicle, Seyhan v.s) :

Tarım alanlarımız sulanarak bol ürün alınması sağlanmaktadır. Sulaması yapılmayan arazilerdeki verim önemli ölçüde azalmaktadır.



Tatlı su ürünleri elde etme (Balıkçılık...) :

Akarsu ve baraj göllerimizden balıkçılık ve diğer su ürünleri elde edilmektedir.



Su sporları (Rafting) (Çoruh, Fırat v.s) :

Akarsular su sporları yapılması son yıllarda büyük bir gelişme göstermiştir. Bu da turizmin canlanmasını sağlamıştır.



Akarsu Taşımacılığı: (Bartın Çayı



GÖLLERDEN YARARLANMA



Baraj Göllerinden Yararlanma:



* İçme ve kullanma suyu olarak

* Enerji üretimi

* Tatlı su ürünleri elde etme

* Taşkınlardan korunmada yararlanırız.



Doğal Göllerden yararlanma:

* Bazı göllerden balık ve diğer su ürünleri elde edilir.(Van, Beyşehir)

* Bazı göllerden tuz elde edilir. (Tuz Gölü

* Göl suları içme suyu olarak kullanılabilir.(Durusu, Büyük Çekmece)

* Elektrik enerjisi elde etmek amacıyla kullanılabilir.( Hazar, Kovada, Tortum ve Çıldır göllerinde elektrik üretilmektedir.)

* Bazı göllerde ulaşım yapılabilir. (Van Gölü

* Tarım alanlarının sulanması için yararlanılabilir. (Bütün tatlı su göllerimiz)

* Turizm alanında yararlanılır.(Kuş gölü Bütün göller çevreleri için gezi ve eğlence alanlarıdır.



YER ALTI SULARINDAN YARARLANMA



1-Soğuk Yer altı Sularından yararlanma

İçme suyu

Kullanma suyu (Temizlikte, sanayide)

Tarımda sulamada



2-Sıcak Yer altı sularından yararlanma



Enerji üretimi (Jeotermal enerji): Elektrik üretimi, ısınma

Termal Turizm (Sağlık Turizmi)

DENİZLERDEN YARARLANMA



Ulaşım

Su ürünleri (Balıklar, Kabuklular, Yumuşakçalar, Sünger, Yosunlar)

Deniz turizmi

Tuz üretimi

Kum üretimi

Dalga enerjisi (Türkiye’de yararlanılmamaktadır)

İçme suyu (Rafine edilerek)
LİSE 2.SINIFLAR SAYFA 134 ETKİNLİK ÇALIŞMASI



Sularda yapılan etkinlikleri gösteren resimlerden faydalanarak;



1-Hangi ekonomik faaliyetler gösterilmektedir?



Balıkçılık, Deniz yoları ulaşımı, Deniz ve Yat turizmi,



2-Çevrenizde bu faaliyetlerden hangisi yaygındır?



Bu soruyu bulunduğunuz bölgeye göre yorumlayabilirsiniz.Yada soruya Türkiye için genel cevap vererek üçü de diyebilirsiniz.Özellikle Karadeniz bölgesinde ve Marmara ‘yakın yerdekiler balıkçılığı da belirtebilir.



Balıkçılık, deniz yolları taşımacılığı,



3-Ege ve Karadeniz kıyılarını bu faaliyetler yönünden değerlendiriniz.



Anadolu en güzel manzaralarını Ege kıyılarında sunar,"Dünyanın en güzel gökyüzüne ve en iyi iklimine sahip" Ege kıyıları boyunca körfezler ve yarımadalar, koylar ve plajlar peş peşe sıralanır. Bu nedenle yat ve deniz turizmi Ege kıyılarında gelişmiştir.




Resim kaynak:www.pedalsesi.com/tr/viewtopic.php?f=86&t=3330



Her mevsim yağışlı Karadeniz kıyılarında ise deniz turizmi ( kıyı gelişmemiştir. Balık bakımından en verimli denizimiz Karadeniz’dir. Sularındaki oksijen miktarının fazla olması, bu denize dökülen çok sayıda büyük akarsuyun denize balık besini olan planktonlar taşıması nedeniyle Karadeniz zengindir. Bu nedenle bu kıyılarda balıkçılık gelişmiştir.





Resim kaynak:www.milliyet.com.tr/2007/11/22/son/soneko25.asp

4.Bu faaliyetlerin yaygın olduğu alanlar ekonomik yönden nasıl etkilenirler?



Balıkçığın geliştiği alanlar, turizm ve ulaştırmanın geliştiği anlalar bölgelerin ekonomilerine olumlu katkı yapmakta hem bir gelir kaynağı olurken hem de insanlara istihdam sağlayarak ekonomiyi olumlu etkiler.


Etkinlik Çalışması:



Samsun’dan 1000 ton fındık İzmir limanına götürülecektir.



1-Hangi ulaşım türünü seçerdiniz? Neden?



Deniz yolarını seçerdik. Çünkü ağır yüklerin uzun mesafelerde taşınmasında en ekonomik taşıma sistemidir.



2-Tercih edilen yolun avantaj ve dezavantajları nelerdir?



Avantajı tek seferde yükün hepsi daha ucuz maliyette nakledilebilmesi. Dezavantajı ise yol süresinin uzun olması, iç bölgelere dağıtımda diğer ulaşım sistemlerine bağlı kalması gibi.
NÜFUSUN VE YERLEŞMENİN DAĞILIŞINI ETKİLEYEN FAKTÖRLER

Yerleşme: İnsanların oturdukları, barındıkları ve yararlandıkları, sürekli ve sınırlı alana yerleşme denir.

Yerleşme Coğrafyası: İnsanın barındığı yerler ile bu yerlerin kuruldukları alanlar arasındaki ilişkileri inceler.

Yerleşme Coğrafyasının Konuları: Yerleşmelerin; Yoğunlukları, yapı özellikleri, işlev ve kökenleri ile yerleşmenin konumlarını kapsar.

NÜFUS VE YERLEŞMENİN DAĞILIŞINI ETKİLEYEN FAKTÖRLER

A-DOĞAL FAKTÖRLER(FİZİKİ

1-Yeryüzü Şekilleri:

a)Dağların Uzanışı
b)Eğim
c)Bakı
d)Yükselti

2-İklim:

a)Yağış
b)Sıcaklık

3-Su Kaynakları

4-Kara ve Denizlerin Dağılışı

5-Jeolojik Yapı ve Toprak Çeşitleri

6-Bitki Örtüsü

B-BEŞERİ FAKTÖRLER

1-Bilim ve Teknolojideki Gelişmeler
2-İç ve Dış Göçler
3-Ulaşım

4-Ekonomi:

a)Turizm
b)Sanayi
c)Ticaret
d)Tarım
e)Hayvancılık
f)Madencilik
g)Ormancılık
h)Balıkçılık

NÜFUS VE YERLEŞME ETKENLERİNİN OLUMLU VE OLUMSUZ YÖNLERİ

A-DOĞAL FAKTÖRLER(FİZİKİ

1-Yeryüzü Şekilleri:

a)Dağların Uzanışı: Dağların kıyıya paralel uzandığı Karadeniz ve Akdeniz Bölgelerinde yerleşmeler kıyıda dar bir alanla sıkışırken, Dik uzandığı Ege Bölgesinde geniş sahalara ve iç bölgelere kadar sokuluştur.



Türkiye’de dağlar doğu-batı uzanışlı olduğu için yerleşmelerde dağlar arasındaki çukurluklarda doğu-batı istikametinde sıralanmıştır. Örneğin; Sivas, Erzincan, Erzurum, Iğdır aynı hat üzerinde kurulmuşlardır.

b)Eğim: Eğim ile yerleşme ters orantılıdır. Eğim insan faaliyetlerini olumsuz etkiler. Bu nedenle eğimin fazla olduğu yerlerde yerleşmelerde azdır. Eğimin az olduğu düz yerler en fazla yerleşmelerin kuruldukları yerlerdir.



Yamaçlar boş yerleşmeler daha çok düzlük alanlarda toplanmıştır.

c)Bakı: Türkiye’de bakı etkisi nedeniyle dağların güney yamaçları daha sıcak olduğu için yerleşmelerin çoğu buralarda kurulmuşlardır. Sıcaklık şartları elverişsiz olduğu için kuzey yamaçlardan az yararlanılır.





d)Yükselti: Yükselti arttıkça sıcaklıklar azaldığı için yerleşmelerde azalır. Türkiye’de yerleşmenin üst sınırı 2500 metredir. Türkiye’deki yerleşmelerin çoğu yükseltinin az olduğu yerlerde kurulmuştur.



Kıyı kesimdeki yükseltisi az olan ovalar yerleşmeye müsayit arka taraf dağlık kesim daha tenha bir yerleşmeye sahiptir.

2-İklim:

a)Yağış: Yağış ile yerleşme doğru orantılıdır. Yağışın fazla olduğu yerlerde yerleşmelerde çoktur. Yağışın az olduğu yerlerde yerleşmelerde azdır.Yağış az sıcaklık fazla yerleşmeye elverişli değil

b)Sıcaklık: Sıcaklığın çok yüksek ve çok düşük olduğu yerler yerleşmelerin az olduğu yerler iken, ılıman sıcaklık şartlarının bulunduğu yerlerde daha çok yerleşmeler kurulmuştur.

3-Su Kaynakları: Deniz, akarsu ve göl yakınları ile yer altı suları bakımından zengin yerler yerleşmelerin daha çok kuruldukları yerlerdir. Çünkü su insan faaliyetleri için en fazla gerekli maddedir. Su hayattır.






Mısır için Nil Hayattır.

4-Kara ve Denizlerin Dağılışı: Yerleşmelerin dış sınırı deniz kıyılarıdır. Yani yerleşmeler sadece karalar üzerinde kurulur. Bu nedenle karaların fazla olduğu yerlerde yerleşmelerde çoktur. Örneğin karalar daha çok olduğu için Kuzey Yarım Küre daha fazla nüfusa ve yerleşmeye sahiptir.



5-Jeolojik Yapı ve Toprak Çeşitleri: Verimli toprakların bulunduğu yerlerde nüfus ve yerleşme artarken, verimsiz toprakların olduğu yerler boştur.

6-Bitki Örtüsü: Çok sık ve gür orman sahaları yerleşmeyi kısıtlar. Bitki örtüsünün hiç olmadığı yerlerde de yerleşmeler azdır.


Amazon bölgesi gür bitki örtüsü ve iklim özelliklerinden dolayı yerleşme sınırlıdır.

B-BEŞERİ FAKTÖRLER

1-Bilim ve Teknolojideki Gelişmeler: Bilim ve Teknolojinin geliştiği yerlerde nüfuslanma ve yerleşme yoğunlukları da fazladır.

2-İç ve Dış Göçler: Göç alan yerlerde nüfuslanma ve yerleşme yoğunluğu artarken, göç veren yerlerde azalır.




Marmara göç alır. Doğu Anadolu Bölgesi göç verir.
3-Ulaşım: Ulaşımın kolay olduğu yerlerde yerleşmeler yoğunlaşırken, ulaşım güçlüğü olan yerler de tenhalaşır.


4-Ekonomi: Ekonomik kaynakların fazla olduğu, sanayi, ticaret faaliyetlerinin yoğun olduğu, maden ve enerji kaynaklarının çok bulunduğu yerlerde nüfus yoğunluğu artmaktadır.

Ülkemizde Marmara Bölgesi ile Zonguldak, Karabük, Ereğli, Batman gibi merkezlerin nüfusça yoğun olmaları ekonomik kaynakların çok olmasındandır. Ekonomik kaynakların yetersiz olduğu bölgelerde, halk geçimini temin etmek için göç etmekte ve nüfusları azalmaktadır.Ekonomik kaynaklar bakımından zengin yerler nüfus ve yerleşmelerin yoğunlaştığı yerlerdir.


Mevcut şartların elverişli olmadığı yerleşme alanlarında gelişme gösteren ekonomik faaliyetler o bölge için gerek yerleşmede gerekse nüfus dağılışnda etkili rol oynar.

Bu etkenleri ekonomik faaliyetler başlığı altında toplayabiliriz.
Turizm,sanayi,ticaret,tarım,hayvancılık,madencilik,ormancılık,balıkçılık yapıldığı bölge itibariyle gerek yerleşmede gerekse nüfus dağılışnda etkili rol oynar.

Burda bahsedilen ekonomik faaliyetlerden özellikle sanayi,ticaret,turizm ,tarım nüfus ve yerleşmede belirleyici etkiye sahipken balıkçılık,ormancılık,madencilik bölge içerisinde belirli bir yerleşme ve nüfuslanma alanı oluşturur.
TRABZON - GÜMÜŞHANE ETKİNLİK ÇALIŞMASI



Etkinlik/1



Trabzon ve Gümüşhane illerine ait gayri Safi Yurt içi hasıla değerleri incelenerek,




Pay
Gelişme Hızı
Kişi Başına Yurt İçi GSMH
İhracat

(Milyon dolar)
İthalat (Milyon dolar)

TRABZON
1.0
53.6
1.064
347
266

GÜMÜŞHANE
0.1
40.3
1.075
-
-





Aynı bölgede yar alan illerin nüfus ve ekonomik gelişmişlik düzeyleri niçin farklıdır?



Aşağıda belirtilen özellikler iki il arasında yukarıdaki tablodaki farklılıkların sebebini oluşturmaktadır.



Trabzon- İran transit yolunun başlangıcı bir limana sahiptir. Ayrıca bu ilimiz Karadeniz kıyı şeridini bağlayan ve Gürcistan’a uzanan sahil yolu üzerindedir. Kıyıda nemli ve bol yağışa sahip olup bol yağış isteyen fındık, çay, mısır, kivi gibi ürünlerin bol yetiştiği bir alandır. Ayrıca ülkemizin en zengin balık potansiyeli olan Karadeniz kıyısıdır. Trabzon üniversiteye sahip bir şehirdir. İl eskiden beri önemli bir ticaret şehridir. Turizm açısından potansiyeli yüksektir.



Gümüşhane ise dağlık engebeli ve tarım alanları dardır. Sert bir karasal iklime sahiptir. Tarım ürünleri sınırlıdır. İl ulaşım imkânları sınırlıdır. Sanayisi gelişmemiştir. Dış ülkelerle bağlantı yapan yol ve limanlara sahip değildir. Yurt dışına satabilecek ürünleri yoktur.



Not:Tabloda özellikle Gümüşhane de kişi başına düşen gelir miktarının fazla olması Gümüşhane‘nin gelişmiş olmasıyla değil nüfusunun az olmasından kaynaklanmaktadır.



TÜRKİYE NÜFUS YOĞUNLUĞU HARİTASININ KARŞILAŞTIRILMASI



Etkinlik/2



Türkiye illere göre Nüfus yoğunluğunun dağılış haritası incelenerek:



1-Nüfusun yoğun olduğu illeri tespit ediniz.



İstanbul, İzmir, Ankara, Konya, Antalya, Mersin, Adana, Manisa, Gaziantep, Şanlıurfa, Diyarbakır, Antakya, Kahramanmaraş, Bursa, Balıkesir, Kayseri, Samsun,



İsteyen öğrenciler için Açıklaması: Yurdumuzda nüfus yoğunluğunun en fazla olduğu yerler, Marmara Bölgesi'ndedir. Bunun başlıca nedenleri; başta sanayi olmak üzere, bölgenin ulaşım, ticaret ve hizmet sektörleri ile tarım üretiminde büyük gelişme göstermesidir.

İSTANBUL,BURSA,KOCAELİ,



Ege Bölgesi'nde kıyı ovaları ve akarsular boyunca içeriye doğru uzanan çukur alanlarda da nüfus yoğundur. Buna karşılık bölgenin iç kesimlerindeki dağlık yerler seyrek nüfusludur. İZMİR,AYDIN,





Akdeniz Bölgesi'nde nüfusun yoğunlaştığı yerler, daha çok kıyı kesimindeki ovalardır. Çukurova bunların en önemlisidir. Kıyı kesiminden sonra bölgeyi baştan başa kaplayan Toros dağlan, iç kesimlerde nüfusun tenha olmasına yol açmıştır. Toroslar, tarıma, yerleşmeye ve ulaşıma elverişli değildir.ANTALYA,ADANA,MERSİN,





Karadeniz Bölgesi'nde nüfus dağılışı oldukça düzensizdir. Bölgenin kıyı şeridi, özellikle doğu kesimi, Türkiye'nin yoğun nüfuslu yerlerindendir. Bunun başlıca nedeni, tarıma elverişli toprakların kıyı şeridinde yoğunlaşmış olmasıdır. Ayrıca, her mevsim yeterli yağış alması ve elverişli iklimi de bu ovalardan bol ürün elde edilmesini sağlamıştır. Buna karşılık kıyı şeridinin hemen gerisinde uzanan dağlık kesimde nüfus seyrektir. Ancak bölgenin orta kesiminin kıyı gerisi yoğun nüfusludur. Çünkü, buradaki dağlar fazla yüksek değildir. Yeşilırmak boyunca uzanan verimli ovalar geniş yer tutar. Karadeniz Bölgesi'nin batı kesiminde tarım etkinliklerinin fazla olduğu iç ovalar ile sanayinin geliştiği kıyı kesimleri nüfus bakımından yoğun yerlerdir.

SAMSUN,TRABZON,ZONGULDAK





İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu, kuraklık nedeniyle az nüfuslanmıştır.

ESKİŞEHİR,ANKARA,KAYSERİ,



İç Anadolu'da, Konya Ovası, Tuz Gölü çevresi ile dağlık alanlar, nüfusun en tenha olduğu yerlerdir. Buna karşılık, başkent Ankara ve çevresi ile bazı büyük kentlerin (Konya, Kayseri, Eskişehir vb.) çevresi iş olanaklarının elverişli olması nedeniyle yoğun nüfusludur.



Güneydoğu Anadolu'da ise nüfus daha çok ekim ve dikime elverişli alanların bulunduğu Diyarbakır Havzası, Mardin Eşiği ve dağların eteklerinde toplanmıştır.ANTEP,



Doğu Anadolu nüfus yoğunluğu az olan bölgemizdir. Yurdumuzun en geniş bölgesi olan Doğu Anadolu'da nüfus, daha çok çukur ovalarda toplanmıştır. Bölgenin, dağlık ve şiddetli karasal iklime sahip olması, bu sonucu ortaya koyan en önemli etkenlerdir.




2-Ülkemizde nüfus dağılışını yer şekilleri, iklim, konum gibi faktörleri dikkate alarak açıklayınız.



Türkiye’de nüfusun dağılımında, iklim, yer şekilleri, ulaşım, tarım olanakları, endüstri, madenler gibi doğal ve ekonomik koşulların etkisi vardır. Arazinin dağlık ve engebeli olduğu, tarım alanlarının az bulunduğu, önemli yolların uzağında kalan, endüstri ve ticaretin gelişmediği yerler ise seyrek nüfuslanmıştır.



1- Yer şekilleri:

A- Yükselti: Ülkemiz fiziki haritasında koyu kahve renkli yüksek dağlık alanlar nüfus haritasında seyrek nüfuslu ( boş alanları alanları oluşturur. Genel olarak yükselti arttıkça nüfus yoğunluğu azalır. Ülkemizin %85inden fazlası kıyı ovaları, iç ovaları ve alçak platolarda toplanmıştır. Buna karşılık dağlık alanlarda nüfus az ve dağınıktır. Yüksek dağ ve platolarda 1500 m ‘den sonrası yaklaşık olarak boştur. Bunun nedeni, kışların uzun yazların kısa sürmesi, tarımsal etkinliklerin kısıtlanmasıdır. Ulaşım güçlükleri de nüfuslanmanın az olmasında etkilidir.



B-Eğim ve Bakı: Ülkemizin düz ve az eğimli alanları sık nüfusludur. Çünkü buralardaki iklim ve arazi şartları Tarıma müsait, ulaşım imkânları da gelişmiştir. Eğimin fazla olduğu engebeli sahalar seyrek nüfusludur. Ülkemiz K.Y. K ’de yer aldığı için güney yamaçlar güneye dönüktür. Daha fazla ısınır. Bu yüzden ülkemizde güney yamaçlar, kuzey yamaçlara göre daha sık nüfuslanmıştır.



C-Dağların Uzanış doğrultusu: Ülkemizde dağlar genelde Doğu-Batı doğrultuludur. Karadeniz ve Akdeniz Bölgelerinde kıyıya paralel uzanan dağlar iç kesimlerle ulaşımı zorlaştırır. İç bölgelerin daha az yağış almasına neden olur ve iç bölgelerdeki iklimi karasallaştırır.



Bu nedenle kıyı bölgelerde denize bakan yamaçlar sık nüfusludur. Dağların denize dik uzandığı Ege kıyılarında çöküntü ovaları sık nüfuslu olup denizin etkisinin azaldığı iç kesimlere doğru nüfus seyrelir.



2- İklim şartları: İklim elemanlarından SICAKLIK ve YAĞIŞ nüfus dağılışında en etkili olanlardır. Ilıman ve yeterli yağış alan yerler sık nüfusludur. Denizin ılıtıcı etkisiyle ılıman iklim özellikleri görülen Marmara, Ege, Karadeniz ve Akdeniz kıyıları sık nüfusludur. Karasal iklimin görüldüğü yerlerde nüfus seyrektir.

Ülkemiz nüfus haritası ile yağış haritası birbirine çakışır. Yağışın çok olduğu alanlar sık nüfuslu alanlar yağışın az olduğu sahalar genelde seyrek nüfus özelliği göstermektedir.



3- Konum: Genel olarak kıyıda yer alan, önemli yol güzergâhlarında bulunan, özellikle de ülkemizi dış ülkelere bağlayan önemli kara, demir, deniz, hava yolları ve ticaret yolları üzerinde bulunan alanların sık nüfuslu alanla olduğu görülür.



Ülkemiz Nüfus haritasından çıkarılacak sonuçlar:

1- Ülkemizde nüfus dağılışı düzensizdir.

2- Ülkemiz nüfusunun çoğu kıyılarda yaşar, içerilerde nüfus azdır.

3-Ülkemizde sık nüfuslu alanlar kadar, seyrek nüfuslu alanlarda vardır.





3-Ülkemizde yerleşmenin yükselti sınırı bölgelere göre farklılık göstermektedir. Neden?



Yükseltinin ve engebenin fazla olması iklim şartları ve tarım faaliyetleri bakımından uygun olmayan koşullar sağladığı için yerleşmeyi sınırlandırır.



Türkiye'de bölgeler arası yükselti koşulları aynı değildir.Ülkemizde batıdan doğuya gidildikçe ve kıyılardan iç kesimlere gidildikçe yükselti artar buda iklim şartlarını olumsuz etkiler ve yerleşmeyi sınırlandırır.İnsanların uygun yaşam koşulları bulabildikleri ve yerleşebildikleri en üst yükselti sınırına yerleşme üst sınırı denir.Bu sınır bölgenin iklimine yükseltisine ,enlemine ve deniz özelliklerine göre değişiklik gösterebilir.



Örnek vermek gerekirse Doğu Anadolu bölgesinde yükselti üst sınırı daha düşüktür çünkü olumsuz iklim koşulları direk etkili olur.Ancak Akdeniz'de bu sınır daha yukarılara çıkabilir çünkü iklim koşulları olarak Akdeniz hem deniz etkisi hem de enlem özellikleri bakımından daha sıcak bir bölgedir

















Cevapla:

Nickin:

 Metin rengi:

 Metin büyüklüğü:
Tag leri kapat



Bütün konular: 100
Bütün postalar: 159
Bütün kullanıcılar: 5
Ziyaretci Sayacı
 
Bilgileriniz sistemimize kaydedilmektedir.
Facebook beğen
 
REKLAM
 
www.dersimizphotoshop.com
HABERLER
 
Sinema
 
FACEBOOK
 
MySiTeS

Sayfanızı Da Tanıtın Hasan Yiğit

[ßy_Hasn]
 
Bugün 16 ziyaretçi (37 klik) kişi burdaydı!

Photoshop Dersleri | Sanaltv | Belgesel İzle | OfficeDersleri | Yemek Tarifleri | Biyografi | Program İndir | Güzel Sözler ve Şiirler | JoomlaDersleri | Gezilecek Yerler

Copyright © 2012 Designed by Hasan YİĞİT

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol