;
   
 
  Forum


HOŞGELDİN

Forum - Coğrafya ETKİNLİK Cevapları..3

Burdasın:
Forum => Ders Kaynakları => Coğrafya ETKİNLİK Cevapları..3

<-Geri

 1 

Devam->


admin
(şimdiye kadar 93 posta)
28.11.2009 07:40 (UTC)[alıntı yap]
İklim şartları bakımından aşırı sıcak ve nemli tropikal bölge ile çöl,ve kutup ikliminin görüldüğü alanlar farklı bir sebep yoksa seyrek nüfusludur.İklim koşulları elverişli olan ılıman iklimler daha fazla nüfus çeker.

SORU-3-Nüfus sayımlarında hangi bilgileri öğrenebiliriz.

1. Nüfusun sayısı,

2. Artış hızı,

3. Kır – kent nüfus özelliği,

4. Yaş gruplarına göre dağılım,

5. Cinsiyet durumuna göre dağılım,

6. Nüfusun eğitim durumu,

7. Nüfus hareketleri (İç ve dış göçler),

8. Aktif nüfus özelliği,( Üretici- tüketici nüfus)

9. Nüfusun meslek gruplarına dağılımı yani sosyo ekonomik yapısı öğrenilir

SORU-4-Kuzey yarım kürede nüfusun Güney Yarım küreye oranla fazla olmasının nedenlerini açıklayınız.

Kuzey yarım kürde karaların oranı güney yarım küreden fazladır.İnsanlar için en doğal yaşam ortamı karalar üzerindedir.Bu noktadan yola çıkarak yerleşmelerin çoğu kuzey yarım kürde yer alır nüfus da bu noktalarda artmaktadır.


SORU-5-Nüfus artış hızını düşüren sebebler nelerdir.


Nüfus artış hızını düşüren etkenler

1. Doğumların azalması

2. Sanayileşme,Şehirleşme

3. Evliliklerin ve erken evliliklerin azalması

4. Kitle iletişim araçları aracılığıyla eğitimin artması

5. Yaşam standartlarının yükselmesi

6. Savaşlar,Bulaşıcı hastalıklar,afetler

7. Kadının çalışma hayatındaki yerinin artması



SORU-6-Bağımlı nüfus oranını belirleyen temel etken nedir.

Doğum oranlarıdır.Doğum oranları yüksek olan ülkelerde çocuk ve genç nüfus oranı bağımlı nüfusun fazlalığını belirler bu durum doğumlarla ilgilidir.


SORU-7-Gelişmiş bir ülkenin nüfus yapısını açıklayınız.

1. Gelişmiş ülkelerde, nüfusun büyük bölümü sanayi sektöründe ve hizmet sektöründe çalışır.

2. Tarımda çalışan nüfus ortalama olarak % 2 - % 5 oranındadır. Tarımsal üretim fazladır.

3. Eğitim, sağlık, altyapı, barınma hizmetleri oldukça gelişmiştir.

4. Kent nüfus oranı % 95 civarındayken, kır nüfusu % 5 civarındadır.

5. Ülke içi nüfus hareketleri, yani iç göç çok düşük oranlardadır.

6. Dış göç alımı, ülke dışına göç verme oranından çok daha fazladır.

7. Gelişmiş ülkelerin nüfus piramidi çan eğrisine benzer

8. Doğum oranları düşük, bebek ve çocuk ölümü çok azdır. Ortalama yaşam süresi fazladır.

9. Doğal nüfus artış hızı düşüktür.

10. Zengin ülkelerdir.

11. Nüfusun yaşlanması söz konusudur.

12. Toplam nüfusunun önemli bir bölümünü orta yaş ve yaşlı nüfus grubu oluşturur.

13. Gelişmiş ülkelerin nüfus piramidinde 80’li, 90’lı yaş grupları önemli bir yer tutar.

14. Gelişmiş bir ülkede piramidin tabanı ile önceki dönemler arasında pek bir değişim yoktur. Ülkenin özel şartlarına göre, doğumlarda önemsiz miktarlarda artış yada azalış görülebilir. (Belçika, 2000)

15. Doğum oranları düşük, bebek ve çocuk ölümü çok azdır.

16. Ortalama yaşam süresi fazladır.

17. Nüfusun doğal artış hızı düşüktür.

18. Toplam nüfusunun önemli bir bölümünü orta yaş ve yaşlı nüfus grubu oluşturur.

19. Gelişmiş bir ülkede piramidin yaşlı nüfusu gösteren üst kısımları geniş sayılabilecek bir biçimdedir.

20. Gelişmiş ülkelerin nüfus piramidi çan eğrisine benzer.

Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerleri uygun kelimelerle doldurunuz.

1-Azdır 2-Okyanusya,Antartika 3-Asya ve Avrupa 4-Kentlerde 5-Doğum Ve Ölüm

6-Yaşlı 7-Genç


Aşağıdaki ifadelerden doğru olanların yanına D ,yanlış olanların yanına Y harfini yazınız.

1-D 2-D 3-D 4-D 5-D 6-Y 7-D


Aşağıdaki çoktan seçmeli soruları cevaplandırınız.

1-B

2-D

3-D

4-E

5-C

6-D

7-B

8-C
GÖÇLERİN NEDENLERİ VE SONUÇLARI

SAYFA 82-87 ARASI ETKİNLİKLER İÇİN YARDIMCI BİLGİLER

GÖÇ: İnsanların doğal, ekonomik, sosyal ve siyasal nedenlerden dolayı sürekli yaşadığı yerlerden başka yerlere tolu olarak veya bireysel olarak yerleşmeleri olayına Göç denir.

Göç olayının temelindeki faktör insanların geçimlerini sağlamak için tarım, hayvancılık, açısından elverişli yerleri elde etme isteğidir.

İnsanların nüfusları artınca doğal kaynaklar artan nüfusu beslemekte yetersiz olduğu yerlerden, tarım hayvancılık potansiyeli fazla olan yerlere doğru gitmektedirler.

Göçler bireysel veya toplu olabilir. Bu olay sürekli veya geçici olabilir. Göç olayları bazen gönüllü, bazen de zorunlu olabilir. Göçler bazen kısa mesafeli olduğu gibi, bazen de uzun mesafelerde gerçekleşebilir.

Göç İle ilgili kavramlar:

İç göç: Ülke sınırları içindeki belirli alanlar (il, bölge v.b.) arasındaki nüfus hareketliliği iç göç olarak tanımlanmaktadır.

Mevsimlik Göç: Kırsal kesimdeki bazı ailelerin büyük şehirlere, tarımın yoğun olarak yapıldığı yerlere, yaz turizminin geliştiği yerlere bir müddet çalışmak üzere göç etmeleri ile gerçekleşir.

Dış Göç: Bir ülkeden diğer bir ülkeye yapılan göçlere dış göç denir.Göçlerin coğrafya açısından önemi:

1-Nüfusu artırma ve azaltma etkisi vardır. Bir bölgedeki nüfusun, artmasında veya azalmasında göçlerin büyük etkisi vardır. 2- Nüfusun dağılışını etkileyerek coğrafyayı değiştirmektedir. Bu yüzden de coğrafyanın konusunu oluşturur.

1-Türklerin Anayurdu Orta Asya’dan Göçü:

Türklerin ilk yurdu: Türklerin ilk ve anayurdu Orta Asya’dır. Orta Asya’nın sınırları şöyledir: Doğuda Kingan ( Kadırgan ) Dağları, Güneyde Hindikuş, Karanlık dağları, Batıda Hazar Gölü, Kuzeyde Sibirya ovaları ile çevrili toprak parçasıdır.

Türklerin burada yaşayışları

Türklerin Orta Asya‘da ki yaşayışlarının, bulundukları yerin iklimi, bitki örtüsü ve yeryüzü şekilleri belirlemişti. Bu nedenle Türkler, ana yurtta, tarım ticaret ve daha çok hayvancılıkla geçinirlerdi.

Türklerin Yerleştikleri Bölgeler

Orta Asya ‘da yaşayan Türkler çeşitli nedenlerle ana yurtlarından göç ettiler. Tarihte buna Büyük Göçler diyoruz. Göçlerin en büyük nedeni ekonomik nedenlerdir. Dünyada iklim şarlarının değişmeye başlaması ile Buzulların kuzeye ekilmesi ile Orta Asya da sıcaklığın artması kuraklık ve çölleşmeye yol açmıştır. Yurtlarında iklim değişikliği sonucu oluşan kuraklık, toprakları verimsizleştirdi. Ortaya çıkan geçim sıkıntısı ve artan nüfusa toprakların yetmemesi göçe neden olmuştur. Çoğunluğunu Türklerin oluşturduğu insan grupları çeşitli yönlere doğru göç etmişlerdir.

Türk Göçlerinin nedenlerini;

1-İklim koşulları ve ekonomik güçlükler,

2-Türk boyları arasındaki mücadeleler ve dış baskılar şeklinde özetleyebiliriz.
3-Atın evcilleştirilmiş olması, araba ve tekerleğin bilinmesi göçleri kolaylaştırmıştır.



www.karalahana.net/resimler/turkler%20harita.jpg


Göç Yolları:

1. Göç eden Türklerin bir kısmı Maveraünnehir'e ( Seyhun – Ceyhun arası ),

2. Bir kısmı Ural dağları ile Volga ( İtil ) ırmağı boylarına gittiler.

3. Doğuya gidenler ise Altay dağları taraflarına, başkaları da Çin’de Kansu bölgesine ve

4. Uzak doğu ülkelerine,

5. Güneye gidenler ise Hindistan, Afganistan ve Çin’e yerleştiler.

6. Kuzeye gidenler Sibirya’ya,

7. Batıya gidenlerin bir kısmı Hazar denizi’nin kuzeyinden Karadeniz’in kuzeyi ve Avrupa’ya, Bir kısmı da Hazar Denizi’nin Güneyinden İran, Irak, Suriye, Mısır, Anadolu’ya doğru oldu.

8. Göçler uygarlıkların yayılmasına yeni kültürlerin doğmasına neden oldu. Göç etmeyen Türk boyları yurtta kaldılar, burada devletler kurdular.

9. Göç eden kavimler ise gittikleri bölgelerdeki kavimleri sıkıştırarak onları da göçe zorladılar.

Kavimler Göçü:

Asya Hun Devleti’nin yıkılmasından sonra Hunlar dağıldı. Hunlar’ın bir bölümü Balkaş gölü ile Aral gölü arasındaki topraklarda yaşamaya devam etti. Aral gölü civarında 200 sene kadar hayatlarını sürdüren Batı Hunlarının nüfusları arttı. Toprakları yetersiz kalmaya başladı. Başka Türk Boylarının katılmasıyla güçlendiler. MS. 374 yılında Volga (İtil) nehrini aşarak Batı'ya (Avrupa'ya) doğru ilerlemeye başladılar.

Bu yıllarda, Karpat Dağlarının kuzeyinde Lombardlar, Güney Rusya`da Ostrogotlar ve Vizigotlar, Macaristan’da Vandallar Ren ve Elbe arasında Angıllar ve Saksonlar Yukarı Ren boylannda Franklar Tuna ve Ren nehrinin kesiştiği mıntıkada ise Almanlar yaşamakta idiler.

Türklerin bu ilerlemeleri karşısında önlerinde bulunan Vizigot, Ostrogot, Vandal, Sakson, Frank, Germen gibi birçok kavim hareketlenerek Türklerden kaçmaya başladılar. Hun baskısı karşısında bu saydığımız gruplar Roma topraklarına girdiler. Romalılar kendilerinden olmayan bu insanlara barbar diyorlardı. Barbar akınları Roma’da büyük bir yıkıma yol açtı.

Böylece Batı Hun Türklerinin, sebep olduğu Avrupa’nın siyasi haritasının değişmesine neden olan ve toplumları etkileyen bu olaya tarihte Kavimler Göçü denir ( 375 ).

Bu arada Angıllar ve Saksonlar Büyük Britanya adasına, Franklar Fransa`ya, Gotlar İspanya' ya, diğer kavimler de uygun yerlere giderek batının bugünkü etnik ve siyasal yapışını oluşturmaya başladılar. Yurt bulmak isteyen büyük nüfus hareketlerinin yarattığı siyasal istikrarsızlık ve terör uzun yıllar etkinliğini sürdürdü. İnsanlığın en uzun dönemi olan ilk çağ, bu karmaşa içinde sessizce kapanırken tüm Orta Çağ boyunca etkinliğini sürdürecek olan Feodalizm kökleşmeye başladı.


Haritanın büyük hali için tıklayınız:

Kavimler göçü sonunda:

1)- Roma İmparatorluğu; Doğu ve Batı Roma İmparatorluğu olmak üzere ikiye ayrıldı.(395). Batı Roma İmparatorluğu 476 yılında bu Germen kavimleri tarafından yıkıldı.
2)- Avrupa'nın etnik yapısı değişti. (Germen kavimlerinin Avrupa'daki yerli kavimlerle karışması sonucu yeni milletler ortaya çıktı.)
3)- Bu göçlerin sonunda Tuna nehri boylarına kadar gelen Türkler Avrupa'da Batı Hun Devleti’ni (Avrupa Hun) kurdular.
4)- İngiltere, Fransa gibi Avrupa devletlerinin temeli atıldı.
5)- Avrupa'da Feodalite ( Derebeylik) rejimi ortaya çıktı.
6)- İlk çağ kapandı, Ortaçağ başladı.

YENİDÜNYAYA GÖÇLER:

Coğrafi Keşifler: Coğrafi Keşifler, 15.yüzyıl ve 16. yüzyıllarda Avrupalılar tarafından yeni ticaret yollarının bulunması amacıyla başlattıkları ve yeni okyanusların ve kıtaların bulunmasıyla gerçekleşmiş olan keşifleri ifade eder. Bu keşifler özellikle 15.yüzyıldan itibaren açık bir şekilde ekonomik nedenlerden kaynaklanmıştır.

http://s.azbuz.com/uploads/
Keşfedilen yerlere, özellikle Amerika'ya Avrupa'dan pek çok insan göç etti. Avrupa kültür ve uygarlığı yeni yayılma alanları buldu.

İşte bu keşifler sonunda bulunan yeni kıtalara veya kara parçalarına başta Amerika olmak üzere Avrupa’dan göçler başladı. Yaklaşık 60 milyon insan bu nedenle yer değiştirdi.

Avrupalılar keşifler sonucunda yeni kıtalara yayılma ve onların zenginlik kaynaklarını ele geçirme olanağı elde etmiştir. Avrupa düşüncesi ve kültürü, evrensel bir değer olarak bu süreçten itibaren yayılmaya ve egemen kılınmaya başlanmıştır. Bunu yaparken Avrupalılar, yerli halkları ve yerel yaşamı dağıtmış ve hatta yok etmiş, Avrupa kültürünü egemen kılma sürecini şekillendirmiştir.Klasik Sömürgecilik olarak bilinen sömürgecilik süreci bu dönemle başlamıştır. Avrupalılar keşfedilen kıtalarda koloniler kurmuşlardır. Özellikle İngiliz ve Fransızlar kuzey Amerika’da, İspanyollar ise Güney Amerika’da koloniler kurdular.

Bu göçlerle Amerika’da yeni devletlerin kurulması dünya tarihinde önemli değişmelere neden oldu. Özellikle sanayi inkılâbı sonucu gelişen teknoloji ile bu kıtaya göçler yoğunlaştı.

Avrupa’dan Amerika’ya insanların gitme nedenleri;

1- Siyasi baskılardan kaçmak ve özgürlük ortamından faydalanmak,

2- Dini inançlarını özgürce yaşayabilmek

3- Yenidünyanın yeni ortamını tanımak ve maceraya atılmak,

4-Kendi ülkelerinde bulamadıkları ekonomik ve sosyal imkânları yakalayabilmek için
gitmişlerdir.

MÜBADELE GÖÇLERİ: ( Yer Değiştirme) :

Bir antlaşmanın esaslarına dayanılarak yapılan, ülke nüfuslarının karşılıklı olarak yer değişmesi ile oluşan göçlerdir. Örneğin Kurtuluş Savaşı sonrası Yunanistan ile yapılan anlaşmalarla ülkemizde yaşayan Rumlar ile Yunanistan’daki Türkler arasında yer değiştirme göçleri yaşanmıştır.




www.mustafakemalinaskerleri.com/.../10.jpg
Lozan Barış Antlaşması ile Türkiye ile Yunanistan arasında nüfus mübadelesi protokolü imzalanmıştır. Bu göçler Romanya ile Bulgaristan arasında da olmuştur. Bu protokol ile İstanbul’daki Rumlar ile Batı Trakya’daki Türkleri kapsamıştır.

Bu protokol ile Yunanistan’dan 400.000 Türk Türkiye’ye, Buna karşılık Türkiye’den 150.000 Rum Yunanistan’a gitmiştir. Bu göçler insanların gönüllü olarak yaptıkları göç hareketleri olmayıp, zorunlu göçlerdir.

Beyin göçü:

Bilim ve tekniğin gelişmesine katkıda bulunabilecek nitelikteki elemanları çalışmak üzere başka ülkelere göç emesi olayına Beyin Göçü denir.


İyi eğitilmiş elemanların daha iyi çalışma olanakları sağlayan ülkelere gitmesiyle oluşan göçlerdir. Az gelişmiş ya da gelişmekte olan ülkelerin nitelikli kişilerinin sanayileşmiş ülkelere gitmesidir. Örneğin II. Dünya Savaşı sırasında Alman bilim adamlarının ABD’ye göçü bu türdendir.





www.karalahana.net/index.php?option=com_conte...
Göç veren ülkeler açısından en büyük kayıp olarak değerlendiren göçtür. Ekonomisi gelişmemiş ülkelerin yüksek paralar harcayarak yetiştirdiği elemanlar ellerinden kaçmaktadır. Ülkeler arasında gelişmişlik farkının artmasına neden olmaktadır. Zor şartlarda yetiştirdikleri kaliteli elemanları kaybeden gelişmekte olan ülkelerin kalkınmaları yavaşlamaktadır.

Özellikle beyin göçü 1960 yıllardan itibaren artmaya başlamıştır. Doktor, mühendis, ekonomist, sanatçı v.b. alanında iyi yetişmiş insanların göç etmesi, ülkemizde de önemli bir sorundur.

En çok Beyin göçü veren ülkeler: Hindistan, Pakistan, Çin, Filipinler, Cezayir, Fas, Tunus, İran, Nijerya, orta Asya devletleridir.

En Çok Beyin Göçü alan ülkeler: A.B.D. Kanada, Avustralya, Güney Afrika Cumhuriyeti, Almanya, Fransa, İsviçre, İsveç, Norveç, vb.

Bazı ülkeler beyin göçü alırken aynı zamanda beyin göçü verebilir. Kanada bunun en iyi örneğidir. Ülkemize de son yıllarda bazı Orta Asya devletlerinden az sayıda yetişmiş insan gelmektedir.

Avrupa ve ABD’de çok sayıda Türk uzman başka ülkeler için çalışmaktadır bu da ülkemiz için bir kayıptır.

Beyin göçünün başlıca nedenler:

1.Sanayileşmiş ülkelerin ödedikleri yüksek ücretler

2.Çalışma şartlarının kolaylığı, teknoloji ve gelişmelerden en iyi şekilde yararlanma imkânı

3.Göç gönderen ülkede iyi yetişmiş kişilerin kendi alanı ile ilgili uygun iş bulmakta zorlanmaları veya kariyer yapmakta imkân bulamamaları.

İşçI Göçleri:

Ekonomik gelişmenin yavaş olduğu ülkelerde iş olanaklarının az olması, bu imkânların geliştiği ülkelere ve bölgelere doğru göçlere neden olmaktadır. İşsizlik nedeniyle yapılan göçlere işgücü göçü denir. İşgücü göçleri mevsimlik, kısa süreli veya uzun süreli olabilir. Örneğin ülkemizde yaz mevsiminde pamuk işçilerinin Çukurova’ya gelmesi mevsimlik işgücü göçüdür.

II. Dünya Savaşından sonra yıkılan Avrupa ekonomisini yeniden kurmak için 1952- 1954 yılları arasında Almanya, Fransa, Belçika, Avusturya, Hollanda gibi ülkeler kalkınma hamlesi başlatmış, bu hamle sonucu yetersiz gelen işgücünü karşılamak için dış ülkelerden işçi talebinde bulunmak zorunda kalmışlardır.

1952 de Federal Almanya yabancı işçi çalıştırmaya başlamıştır. Avrupa’da yukarıda sayılan gelişme hamlesi başlatan ülkelerde Almanya’yı takip ederek yabancı işçi çalıştırmaya başlamışlardır.

Bunlara karşılık ise gelişmemiş ya da gelişmekte olan ülkelerde yaşanan işsizlik sonucu birçok ülke de dış ülkelere işgücü göçü vermeye başlamışlardır.

Avrupa’da Yunanistan, İspanya, Portekiz, Yugoslavya, İtalya vb, Afrika’da Cezayir, Fas, Tunus, gibi sömürge devletleri de Avrupa ülkelerine işgücü vermişledir. Bu gün ise dünyada başta Asya, Afrika, Güney Amerikanın gelişmekte olan ve geri Kalmış ülkeleri başta Avrupa, Kuzey Amerika, ( ABD, Kanada) ve Avustralya’ya işgücü vermektedir.

Özellikle bu gelişen ülkeler artık vasıfsız işçileri pek almamakta yetişmiş, kaliteli eğitimli insanları almaktadır. Artık bu olay daha çok beyin göçüne doğru dönmüştür.

Türkiye’de yurt dışına işgücü veren ülkelerin başında gelmektedir. Ülkemizde iş gücü göçleri 1960’tan sonra başlamıştır. Türkiye göç veren bir ülke olmaya başladı. Bu yıllarda başta batı Avrupa ülkelerine olmak üzere Avrupa’nın diğer ülkelerine de işgücü göçü meydana gelmiştir.

1958–1986 arasında başta Almanya olmak üzere Fransa, Hollanda, Avusturya, İsviçre, Danimarka, İngiltere ve İsveç 1,3 milyon işçi göç etti.

1980 lerden sonra göç olayları hem sayısal hem de mekânsal açıdan değişme göstermiştir. Batı Avrupa ülkelerinin işçi alımın bırakmasıyla göçlerin yönü değişti. 1980lerden sonra altyapı ve inşaat hizmetleri için Orta doğudaki S.Arabistan, Libya, Ürdün, Kuveyt gibi Arap ülkelerine göçler yönelmiştir.

1990 yılarda ise Bağımsız Devletler topluluğuna işçi göçleri olmuştur. Bugün yurtdışındaki nüfusumuzun %88,7 i Batı Avrupa ülkelerinde ( 1.500.000),%8,5 u Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Arap ülkelerinde,%0,5i Türk cumhuriyetlerinde,%2,3 ü diğer ülkelerde yaşamaktadır. Avustralya’da 30bin, ABD’de 130 bin Türk yaşamaktadır.

Ancak işçilerimizde kesin dönüş eğilimi giderek artmaktadır. Farklı kültüre sahip Avrupa toplumuna uyum sağlayamamaları, maruz kaldıkları baskılar, yabancılar için zorlaşan hayat şartları ve ekonomik doyum vatandaşlarımız kesin göçe zorlamaktadır. Yaklaşık 250.000 kadarı ülkemize geri dönüş yapmıştır.

Yurt dışındaki Türk işçilerinin ülke ekonomisine büyük katkıları vardır. Biriktirdikleri paraları ülkemize göndermeleri döviz açısından ülkemizin en önemli gelir kaynaklarındandır. İşçilerimizin ailelerinin ve çocuklarının eğitim, dil, din vb. meselelerdeki sıkıntılarını gidermek için devletimiz oralara gerekli uzmanları gönderiyor.

DOĞAL AFETLERİN NEDEN OLDUĞU GÖÇLER:

Deprem, heyelan, kuraklık ve çölleşme, taşkın, sel, çığ, volkanik püskürmeler gibi doğal yıkımlar birçok sosyal ve ekonomik sorunların yanı sıra göçlere de neden olmaktadır. Doğal yıkımlardan zarar gören insanlar bulundukları yerleri terk ederek koşulları daha iyi olan yerlere göç ederler.

Örneğin:

IV. Ve V. Yüzyılda Hunların ve Moğolların Orta Asya’dan başka yerlere göç etmelerinde kuraklık ve çölleşme etkili olmuştur.
ABD Deprem Kırgızistan Toprak Kayması Adana Deprem
ABD’ de Kaliforniya’daki deprem olayı binlerce insanın göç etmesine neden olmuştur.




1994 de Kırgızistan’daki heyelan olayları 270.000 insanın göç etmesine yol açmıştır.

Ülkemizde 1998’de Adana’da meydana gelen depremde zarar gören birçok kişi başka kentlere göç etmişlerdir. Yine 1998’de Bartın’da meydana gelen sel felaketi ise ilçeyi yaşanamaz hale getirmiş ve göçe neden olmuştur.1999 depremi ile de birçok insanımız başka bölgelere göç etmek zorunda kalmıştır.

Aral Gölü: Dünyanın dördüncü büyük gölü Aral gölü giderek Asya’nın ortasında bataklık ve çöle dönüşmektedir. Küresel ısınma ve kuraklık nedeniyle iki göle dönüşmüş durumdadır. Gölün su seviyesi düşerek göl sürekli içeri doğru çekilmektedir. Bir zamanların liman ve tersaneleri gemi mezarlığına dönüşmektedir. Bunun nedenleri bu gölü besleyen Pamir dağlarından inen Amu derya ve Siri derya nehirlerinin sularının azalmasıdır. Bu nehirlerin suyu sulama faaliyetleri ile azalmıştır.Gölün kuruması ile göl tabanındaki tuzlu toprakların rüzgârlar tarafından verimli topraklar üzerine taşınacağı ve çevre topraklarının veriminin de düşeceğini söyleyen uzmanlar; bunun da yeni bir göçe sebep olacağını belirtmektedirler.
10.SINIFLAR SAYFA 82-83-84-86-90 ETKİNLİK ÇALIŞMASI



SORU-1-Kitabınızdaki haritayı inceleyerek Türklerin en çok hangi bölgelere doğru göç ettiklerini söyleyiniz sebeplerini tartışınız.




www.karalahana.net/resimler/turkler%20harita.jpg
Mevcut kuraklık,nüfus yoğunluğu,otlakların darlığı ekonomik sıkıntılardan dolayı öncelikle verimli topraklara ve nüfusu az olan komşu ülkelere bunlar yeterli olmadığında ekonomik ve ticari yönden daha iyi imkanlara sahip çevre ülkelere doğru göç etmişlerdir.Bu bölgeler ağırlıklı olarak Avrupa ,Anadolu,Güneydoğu Asya


SAYFA 83 ETKİNLİK SORUSU



Kitabınızdaki metne göre iklim değişiklikleri insanlık tarihinde hangi siyasal ve kültürel değişikliklere sebep olmuştur.





Haritanın büyük hali için TIKLAYINIZ

Uzun yıllar süren göç hareketi bu bölgede yaşayan insanların daha ileriye doğru hareket etmeye zorlamış bu şekilde birbirini iten kavimler sonunda Avrupa’ya ulaşarak Kavimler Göçü’nü başlatmıştır.



Bu göç hareketleri sonucu Avrupa Kıtası’nın çehresi değişmiş yeni ırkların yeni siyasal yapıların hatta yeni bir çağın başlamasına sebep olmuştur.



SAYFA 84 ETKİNLİK ÇALIŞMASI



S0RU-1-Avrupalılar yeni kıtalarda neden koloniler kurmuştur?



Yeni keşfedilen kıtalarda veya kara parçalarında bulunan değerli maden, kaynak vb yeraltı ve yer üstü kaynaklarını ele geçirmek. Ayrıca kıtaya göç eden kendi milletlerinden insanların birada tutunup bu topraklara sahip olmalarını sağlamaktır. Buralarda kendi kültürlerinin yerleşmeleri ve devamını da sağlamaktır. Yani bir amacı ekonomik, bir amacı da siyasi ve kültürel( sosyal) çıkarları sağlamaktır.



SORU-2- Avrupalıların yeni kıtalara göçmesinin nedenleri nelerdir?



Siyasi baskılardan kaçmak ve özgürlük ortamından faydalanmak, Dini inançlarını özgürce yaşayabilmek, Yenidünyanın yeni ortamını tanımak ve maceraya atılmak, Kendi ülkelerinde bulamadıkları ekonomik ve sosyal imkânları yakalayabilmek için gitmişlerdir.



SAYFA 86 PERFORMANS ÖDEVİ



Kitabınızdaki metinden faydalanarak bir göç haritası oluşturunuz.Oluşturduğunuz haritadan faydalanarak beyin göçünün daha çok hangi ülkelere olduğunu bunun nedenlerini yazınız


Dünya Beyin Göçü Haritası

Harita incelendiğinde beyin göçü daha çok gelişimini tamamlayamamış ekonomik sorunları olan yeteri kadar teknolojik bilimsel donanıma sahip olmayan ülkelerden bilimsel çalışmalar için yeterli sermayeye ve bilimsel,teknolojik donanıma sahip ülkelere gerçekleşmektedir.

KANADA,ABD,AVRUPA,AVUSTRALYA,GÜNEY AFRİKA CUMHURİYETİ beyin göçü alan ülkelere örnek verilebilir.

GÖÇÜN NEDENLERİ ETKİNLİK ÇALIŞMASI



A- Doğal nedenler

1-Erozyon,

2-Kuraklık,

3-Depremler,

4-Volkanik püskürme,

5-Sel ve su baskınları

6-Toprak kaymaları,

7-Çığ düşmeleri

B- Sosyal nedenler

1- Eğitim,

2- Sağlık şartları

3- Macera arama,

4- Dini sebepler

Kültürel farklar

C- Siyasa nedenler:

1- Savaşlar

2- Mübadele,

3- Etnik çekişmeler,

4- İhtilaller,

5- İç isyanlar,

6- Terör olayları,

7- Sınır değişiklikleri

D-Ekonomik Nedenler

1-İş İmkânları,

2-Doğal kaynakların varlığı,

3-Geçim sıkıntısı,

4-Gelir adaletinin olmaması( Gelir dengesizliği)

5-Tarımda makineleşmenin kırsal alanda ki ortay çıkardığı işsizlik,



SAYFA 90 ETKİNLİK ÇALIŞMASI

SORU-1-Göç alan yerlerde oluşan sorunlar nelerdir?



1. Göç alan ülkede veya kentte nüfus artar. Nüfus artış hızı yükselir.

2. Genelde genç erkek nüfus göç ettiği için göç alan alanlarda erkek nüfusu artar.

3. Düzensiz kentleşme meydana gelir.( çarpık kentleşme, plansız kentleşme)

4. Önceleri iken dışında bulunan sanayi tesisleri kent içinde kalır.

5. Kentlerde konut sıkıntısı çekilir ve derme çatma yapılan konutlar gecekondulaşmaya neden olur.

6. Alt yapı hizmetlerinde (yol, su, elektrik) yetersizlik görülür.

7. Alt yapının yetersiz kalması sel, heyelan, sağlık sorunlarına yol açar.

8. Kentlerde insan sayısının fazla olmasından dolayı işsiz insanların oranı artar,

9. Göç alarak büyüyen merkezlerde ekonomik faaliyetler gelişir ve çeşitlenir.

10. Kentlerde hızla nüfus arştı trafik sorunları oluşmaktadır.

11. Sağlık, eğitim gibi alanlarda sorunlar oluşur ve bu hizmetler yetersiz kalır.

12. Göçler sonucu farklı yerlerden gelen insanların bir arada bulunması kültürel çeşitliliğe neden olur.

13. Farklı kültürlerdeki insanların bir araya gelmesi bazen de kültür çatışmalarına neden olabilir. Sosyal sorunları oluşturur.

SORU-2- Göç veren yerlerde hangi sorunlar oluşur.


1. Göç veren ülkede veya kırsal alanlarda nüfus azalır.

2. Genelde genç erkek nüfus göç ettiği için göç veren alanlarda erkek nüfusu azalır. Kadın nüfusu fazla olur.

3. Kırsal kesim yatırımlarında verimsizlik meydana gelir.

4. Kırsal alanlarda araziler boş kalmakta, bağ ve bahçeler ile konutlar bakımsızlıktan bozulmaktadır.

KONU İLE İLGİLİ EK BİLGİ:



Göç veren yerlerde nüfus yaşlılardan oluşur ve iş yapabilecek insan azalır.



Göçlerin ve ortaya koyduğu sorunların çözümü için yapılması gerekenler:



1. Göç veren bölgelerdeki yoğun göçün önlenebilmesi, öncelikle ekonomik koşulların iyileştirilmesi ve yüksek doğal nüfus artış hızının aşağı çekilmesine bağlıdır.

2. Göçün yoğun olarak yaşandığı alanların üniversitelerinde göçü önleyecek politikalara yardımcı olmak üzere, araştırma yapmak ve bulgulara birinci elden ulaşmak amacıyla araştırma merkezleri kurulmalıdır.

3. Orman köylerinden göçe katılanların oranını düşürmek amacıyla, ormanlardan köylünün bilinçli ve etkin bir biçimde yararlanabilmesi için olanaklar yaratılmalı ve orman köylülerinin yerinde kalkındırılması için gerekli olan fon kredileri yükseltilmelidir.

4. Göç veren alanlardan göç etme nedeni olarak gösterilen işsizliğe son verilmeli ve bölgeye özgü istihdam politikası gerçekleştirilmelidir.

5. Göç veren alanlara eğitim kültür ve sağlık alanında yatırımlara devam edilmelidir.

6. Göç veren alanlarda gelir getirici uğraşlar yaratılmalıdır. Bunun içinde bölgedeki tarım dışı sektörler desteklenmelidir.

7. Göç veren alanlarda bölge şartlarına uygun kırsal sanayiye geçilmelidir. Böylece kırsal sanayiden en çok yararlananlar kırsal alanda yaşayanlar olacaktır.( tarım ve hayvancılığa dayalı sanayiler)

8. Göç veren alanlara devlet yatırımı ile birlikte, bölgede yatırım yapacak özel girişimciler cesaretlendirilmeli ve özendirilmelidir.

9. Gerek köylerde, gerekse kentlerde el sanatlarına dönük imalat ve evlerde yapılacak fason üretim canlandırılmalı, kooperatifçilik teşvik edilmelidir.

10. Göç veren alanlarda bir yandan köy tipi sanayi geliştirilmeli ve el emeğinin

11. değerlendirilmesi yoluna gidilmelidir.

12. Hammaddeye bağlı olmayan serbest sanayi kuruluşları iş gücü arzının en yüksek olduğu bölgelere kurulmalı, bölgeler arası dengeli politika uygulanmalı, sanayi nüfusu yurt çapında dengeli dağıtılmalı, GAP projesi benzeri DAP, KAP projeleri yaşama geçirilerek halkın doğduğu yerde tutulması sağlanmalıdır.

13. Hazine arazilerinin belediyelere ve toplu konut kooperatiflerine devri ile gecekondu önleme bölgeleri oluşturulmalı, gecekonduya karşı proje uydu kentler yapılmalıdır.

14. Demiryolu ağırlıklı hızlı bir ulaşım sistemi oluşturulup, cazibe merkezi olan büyük şehirlere gidip-gelme kolaylaştırılarak, şehre göç ihtiyacı ortadan kaldırılmalıdır.

15. Gecekondulaşmanın önlenebilmesi için siyasi iktidarların oy kaygısından uzak şehir yasaları yapılmalı, imar affı kanunları yürürlükten kaldırılmalı, imara dönük af yasası olmamalıdır.

16. Kamunun malı olan devlet, hazine, belediye arsalarına yapılan kaçak yapıların, gecekonduların kente karşı işlenmiş bir suç olduğu görüşü toplumun bütün kesimlerince benimsenmeli;

17. Yoğun göç alan kentsel birimlerin yol, su, kanalizasyon gibi alt yapı gereksinimlerinin giderilmesi ivedilikle yapılmalıdır.

18. Göç alan bölgelerin çevre düzenlemesine önem verilmeli ve tasarım olarak göze hoş görülmeyen, kullanılan malzeme bakımından yetersiz ve dayanıksız olan, imar planına uymayan konut yapımına izin verilmemelidir.

19. Türk Ceza Kanunundaki hırsızlık ve gasp suçlarına eşdeğer kabul edilecek yasal düzenlemeler yapılmalı, imar mevzuatına aykırı yapılaşmalara karşı müdahale ve yaptırım gücüyle donatılmış, meslek odaları, sivil kuruluşlar ve bilim adamları katılımlı, özerk, yerel ve demokratik denetleme kurumları oluşturulmalı;
10.SINIF SAYFA 92-93 ÖLÇME DEĞERLENDİRME SORULARI

Aşağıdaki soruları cevaplandırınız.


SORU-1-Türklerin Orta Asya’dan göç nedenleri nelerdir.



Kitabınızda sayfa 82 de 2. paragrafta sebepler belirtilmiştir.



SORU-2-Sanayi devrimi ve savaşların göçe etkilerini söyleyiniz.


Sanayi devrimi’yle gelişen teknoloji ve seyahat imkanları göç hareketlerinin hızlanmasında en önemli etkenlerden biridir.Savaşlardan bunalan insanlar göç hareketlerini hızlandırmıştır.



SORU-3-Köyden kente göçün nedenleri nelerdir.


1. Hızlı nüfus artışı,

2. Tarım alanlarının miras yoluyla küçük parçalara ayrılması,

3. Tarımda makineleşme ile işsizliğin oluşması (bu genelleme Karadeniz bölgesi için geçerliliğini yitirir.).

4. Eğitim hizmetleri, alt yapı hizmetlerinin yetersizliği,

5. Kan davaları ve terör.

6. İklim ve yer şekillerinin olumsuz etkileri.

7. Sağlık hizmetlerinin yetersizliği (en az etkili).

8. İş imkanlarının sınırlı olması.

9. Kentlerde sanayinin gelişmiş olması.


SORU-4-Göç veren bölgede ne gibi sorunlar ortaya çıkar.

1. Göç veren ülkede veya kırsal alanlarda nüfus azalır.

2. Genelde genç erkek nüfus göç ettiği için göç veren alanlarda erkek nüfusu azalır. Kadın nüfusu fazla olur.

3. Kırsal kesim yatırımlarında verimsizlik meydana gelir.

4. Kırsal alanlarda araziler boş kalmakta, bağ ve bahçeler ile konutlar bakımsızlıktan bozulmaktadır.



Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerleri uygun kelimelerle doldurunuz.


1. Göç vermesidir.

2. Mübadele göçü

3. Doğal afet göçü

4. Beyin göçü

5. Erkek nüfus

6. Azalma



Aşağıdaki ifadelerden doğru olanların yanına D yanlış olanların yanına Y harfini yazınız.



1-Y 2-Y 3-D ancak ülke imkanları ve gelişmişlik,bilimsel çalışmalara verilen önemde önemlidir.


Aşağıdaki çoktan seçmeli soruları cevaplandırınız.


1-Alt yapı sorunu yaşanır D

2-Erozyon B

3-İşçi ihtiyacı C

4-Ülke eğitim görmüş insanını kaybeder.D

5-Avrupa’dan Amerika’ya Göç E

6-Çarpık kentleşme görülmez D

7-Madencilik D

8-Ürün çeşidinin fazlalığı

9-Köyden kente göç B

LİSE 2. ETKİNLİK ÇALIŞMALARI


Geçmişten Günümüze Geçim Tarzları


Etkinlik Çalışması: (Sayfa96)

Resimlere bakıldığında avcılık ve toplayıcılıkla geçinen sürekli yer değiştiren bir yaşam tarzına sahiptir. Yerleşik hayata henüz geçmemiş ve mağara kovuklarının barınma yeri olarak kulanıldığı bir yaşam şeklidir.


Hazırlık Çalışmaları:

1-Günümüzde başlıca geçim kaynakları nelerdir?


1.Tarım: Tarla ve bahçe kültürleri, hayvancılık, ormancılık, balıkçılık.

2.Sanayi: İmalat sanayi ve madencilik.

3.Hizmetler: Elektrik, su, gaz, ticaret, ulaşım, haberleşme, inşaat, mali kurumlar, toplum hizmetleri ( eğitim, sağlık vb.


2-Ülkeler arasında geçim tarzları yönünden ne gibi farklılıklar vardır?

Ülkelerin bulunduğu, iklim, yer şekilleri, gelişmişlik durumu ve kültürel özellikleri yönünden farklı özelliklerine göre;

yetiştirdikleri ürünler, toprağa bağımlılık durumları, sanayileşme durumlarına göre geçim tarzları farklıdır. Gelişen sanayi ülkelerinde insanlar sanayi ve hizmetler sektörü ağırlıklı geçim sürdürürken, gelişmemiş ülkelerde insanların çoğu tarım sektörünün meslekleri olan çiftçilik, hayvancılık, avcılık vb. geçim kaynakları ile geçim sağlamaktadırlar.


Dünyada farklı hayat tarzlarının nedenleri nelerdir?

1-Coğrafya şartları

A-Bulunulan alanın konumu

B-Yer şekilleri özellikleri

C-İklim şartları

D-Bitki örtüsü şartları

Dünyada konumu iyi olan ülkeler kolay gelişebilmektedir. Bunun yanında konumun önemi zamanla değişebilir. Örnek ilk Çağda İngiltere ve batı Avrupa ücra köşeler iken Kıtaların bulunması ile önemleri artmıştır. Buda gelişmelerine olumlu etki etmiştir. İklim ve bitki örtüsü hayat tarzının kolay veya zor olması yönünden etki eder. Ekvatoral bölge, çöller ve kutup bölgeleri insanları göçebeliğe zorlamıştır.

Orta kuşak veya ılıman bölgenin coğrafi şartları yerleşik hayatı kolaylaştırmıştır.


2- Tarihi ve sosyal Sebepler: Örneğin Japonya ve İskandinav ülkeleri bundan 100- 200 yıl öncede aynı tabiat şartları altında geri kalmış ve uygar dünya ile fazla ilgisi olmayan toplumları iken, coğrafi şartlar aynı kalmasına rağmen tarihi, sosyal ve ekonomik etkenler neticesinde dünyanın en ileri ülkeleri haline gelmişlerdir.

Etkinlik çalışması: (Sayfa 97)

Geçim kaynaklarının çeşitlenmesi toplumsal yaşamın farklılaşmasında etkili olmuş mudur?

Ekonomik faaliyetlerdeki çeşitlilik insanları arası etkileşimi arttırmıştır.

Geçim kaynaklarının çeşitlenmesi toplumsal yaşamın farklılaşmasında etkili olmuştur. Çünkü farklı geçim kaynakları farklı mesleklerin ve meslek gruplarının doğmasına neden olmuştur. Farklı meslek grupları farklı ekonomik yapıları ve bu da farklı toplumsal yapıları doğurmuştur.

Etkinlik: çalışması: (Sayfa 99)



Buharlı tren Buharlı gemi Buharlı traktör
1-Buhar makinesinin bulunması tarım dışındaki diğer ekonomik etkinlikleri nasıl etkiledi?

Sanayinin gelişmesi bu makine ile olmuş, insan ve hayvanlardan faydalanılarak yapılan üretim makine gücü ile yapılır olmuş, güçlü makineler seri üretimi getirmiştir.

Sanayinin gelişmesi ile gereken hammaddeyi sağlamak ihtiyacı ve üretilen mamul maddelerin satılması için böyle kaynaklar arayışına itti. Bu ülkeler arası ticaretin gelişmesine yol açtı. İlk zamanlarda bu Avrupa’nın sömürgecilik anlayışını doğurmuştur.


Üretilen malların götürülüp satılması, gereken hammaddenin uzak ülkelerden getirilmesi, fabrikalarda çalışacak işçilerin taşınması için güçlü ulaşım araçları gerekli idi. Bunun sonucu olarak başta buharla çalışan gemiler ve trenlerle başlayan güçlü ulaşım araçlarının yapılması ile de ulaşım gelişti.Ulaşımın gelişmesi haberleşme ve iletişimi kolaylaştırdı. Toplumlar arası etkileşim çoğaldı.Ulaşımın iletişimin gelişmesi ile turizm faaliyetleri de gelişmiştir.


2-Buharlı gemi ve buharlı trenin gelişmesi sanayi ve ticaret üzerine nasıl etki etmiştir?


Bu araçlar büyük yüklerin kısa zamanda ve daha ucuz maliyetle taşınmasına dolayısıyla hammadde sağlayarak sanayi üretimini kolalaştırma, üretilen malların pazarlara götürülmesi ve tüketimini sağlayarak da yine üretimi ve sanayinin gelişmesini teşvik edip kolaylaştırmıştır.Yeni kıtaların keşfine imkan sağlamış keşfedilen bölgeler ile ticaret faaliyetlerini olumlu etkilemiştir.

3-Buharlı çekme traktörü tarıma nasıl etki etmiştir?


Buharlı traktör, toprağın daha kolay, daha hızlı ve daha iyi işlenmesini sağlamıştır. Böylece tarım alanları genişlemiş, üretim artmıştır.Buharlı traktör tarımda kullanılması arazilerin daha kısa sürede kaliteli şekilde işlenmesine tarım ürünlerinin de kısa sürede ürün kaybına uğramadan hasat edilmesine imkân vermiştir. Bu daha fazla araziden yararlanmayı, daha fazla ürün veriminin gerçekleşmesine, hasatta ürün kaybının azalması yönünden katkı yapmıştır. Kırdan kente göçe neden olmuştur
10.SINIFLAR SAYFA 103-104 ETKİNLİK ÇALIŞMASI

Etkinlik :103

Balıkçı, polis, demirci, çiftçi, bankacı, mobilyacı, Otobüs şoförü, Fırıncı, İtfaiyeci, Doktor, Muhasebeci, Satış elemanı, öğretmen, Overlokçu, Mobilyacı, Demir-çelik işçisi, Demirci, Çiftçi, Maden iççisi vb kavramlarını sınıflayınız.


Birincil faaliyetler
İkincil

faaliyetler
Üçüncül Faaliyetler

Balıkçı
Mobilyacı
Polis

Çiftçi
Demir-çelik işçisi
Bankacı, Overlokçu

Maden iççisi
Demirci
Otobüs şoförü, Fırıncı

Tarım
Tekstil
İtfaiyeci, Doktor, Muhasebeci

Hayvancılık

Satış elemanı, öğretmen

İnşaat ustası, Çoban


Etkinlik:104


Ulaşım, Ticaret, Balıkçılık, Ormancılık, Tekstil, Eğitim, Enerji, Sağlık, Tarım, Hayvancılık, inşaat ve bayındırlık, Sigortacılık, Haberleşme kavramlarından oluşan ekonomik faaliyetler şeması yapınız.

EKONOMİK FAALİYETLER

Birincil faaliyetler
İkincil faaliyetler
Üçüncül faaliyetler

Ormancılık
Tekstil
Ticaret

Tarım
Enerji
Eğitim

Hayvancılık
Mobilyacı
Sağlık

Balıkçılık
Demir çelik işçisi
İnşaat bayındırlık


Tekstil
Sigorta

Ulaşım

Genel açıklama bu faaliyetlerin belirlenmesinde tarımla ilgili toprakla bağlantılı olanlar 1.faaliyet,hammaddenin işlenmesi yeni bir ürüne dönüşüm 2.faaliyet ,hayatımızı kolaylaştırıcı hizmet amaçlı yapılan faaliyetlerde 3.faaliyet gurubuna girer.


10 SINIFLAR ETKİNLİK ÇALIŞMASI SAYFA 106



Etkinlik çalışması: İngiltere’nin nüfusun ekonomik faaliyetlere dağılımının değişimi

Yıllar
Birincil faaliyetler %
İkincil Faaliyetler

%
Üçüncül Faaliyetler

%

1790
75
15
10

1890
4
56
40

1990
3
32
65




1-En çok değişim birincil Faaliyetlerde olmuştur.%75 den %4 e düşmüştür.



2-Bu ülke tarım toplumundan sanayi toplumuna geçiş yaşamıştır.



3-Ülkede sanayi devrimi sonrasında başlayan sanayileşme hareketleri bunun sonucu kırsal alandaki işsizlik sonucu kentlere göç, büyüyen kentlerde gelişen sanayide çalışma olanağı ile kentlerde artan nüfus ve bu nüfusun ihtiyaçlarının karşılanması için artan üçüncül ekonomik faaliyetler değişime neden olmuştur.
10.SINIF SAYFA 107 ÖLÇME DEĞERLENDİRME SORULARI

SORU-1-Biyoteknolojinin ileride hangi gereksinimleri karşılayacağı beklenmektedir.

Bitki, hayvan veya mikroorganizmaların tamamı yada bir barçası kullanılarak yeni bir organizma (bitki, hayvan yada mikroorganizma) elde etmek veya var olan bir organizmanın genetik yapısında arzu edilen yönde değişiklikler meydana getirmek amacı ile kullanılan yöntemlerin tamamına “Biyoteknoloji“ denmektedir.

· Kanser, AIDS gibi bir çok hastalığın tedavisi ve önlenmesinde kullanılacak genetik ürünler elde edilmesi

· Büyüme geriliği gibi sorunlara çare olacak ya da bulaşıcı hastalıklara karşı koyacak proteinlerin üretimi

· Rekombinant ilaç ve aşıları sentezleyecek transgenik bitkilerin geliştirilmesi

· Hasar görmüş beyin hücrelerinin ve omuriliğin onarımı

· Organik atıkları metabolize edecek bakterilerin elde edilmesi biyoteknoloji uygulamalarına verilebilecek örneklerdir.

Kitabınızda 100.sayfada 2.paragraftan itibaren açıklamalar devam etmektedir.

SORU-2-Selçuklular zamanında Kervansarayların yaygınlaşması hangi ekonomik faaliyetin ön planda olduğunu gösterir.

Ticaret faaliyetlerinin ön plana çıktığının bir göstergesidir.

SORU-3-Sanayi devrimi tarımı nasıl etkilemiştir.

Tarımda makineleşme faaliyetleri ön plan çıkmış daha fazla arazinin işlenmesi ve üretimin artmasına sebep olmuştur.

SORU-4-Bilgisayar insanların ekonomik faaliyetlerini nasıl etkilemiştir.

Ekonomik faaliyetlerde pazar payı büyümüş insanlar daha geniş kitlelere ulaşma imkanı bulmuşlardır.İşlerini daha kolay idare etmeleri konusunda büyük bir avantaj sağlamıştır.Pazarlama ve reklâm kolaylıkları olmuştur.

SORU-5-Paleolitik ve Neolitik dönemini birbirinden ayıran ekonomik faaliyet hangisidir.

Neolitik zamanda tarıma geçilmesidir.

Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerleri uygun kelimelerle doldurunuz.

1-Birincil faaliyet

2-İkincil faaliyet

3-Üçüncül faaliyet

Aşağıdaki ifadelerden doğru olanların yanına D yanlış olanların yanına Y yazınız.



1- Y 2- Y 3- Y 4- D 5- D

Aşağıdaki çoktan seçmeli soruları cevaplandırınız.

1-Tarım başlamıştır C şıkkı

2-Baskı hatası doğru cevap Ticari ilişkilerin geliştiğini olacak D şıkkı

10.SINIF SAYFA 110 ETKİNLİK ÇALIŞMASI



Kitabınızdaki Türkiye Toprak Haritası’nı inceleyerek soruları cevaplandırınız.


SORU-1-Kahverengi Orman topraklarının Karadeniz kıyılarında yaygın olmasının sebepleri:


Kahverengi orman toprakları orman örtüsü altında oluştuğu için Karadeniz kıyılarında daha yaygındır.

Karadeniz kıyılarında ılıman nemli ve yağışlı iklim ve buna bağlı gür ormanların varlığı kahverengi orman topraklarının çok yaygın olmasını sağlamıştır.


SORU-2-Terra-Rossa topraklarının Akdeniz ve Ege kıyılarında yaygın olmasının sebepleri:

Bölgede etkili olan iklim şartları ile bağlantılıdır. Yine içinde demir oksitlerin yer aldığı kireç taşlarının erimesinden sonra kalan killi malzemelerin çok olması.Ayrıca bu bölgelerde oksitlenme için gerekli yüksek sıcaklıkların olmasıdır.



SORU-3- Kahverengi ve Kestane renkli bozkır topraklarının iç bölgelerde yaygın olma sebepleri:



Karasal iklim ve buna bağlı bozkırların varlığı iç bölgelerde bu toprakların yaygın olmasının temel sebebidir.Yağış azlığı ve cılız bitki örtüsü kahverengi ve kestane bozkır topraklarını oluşturmaktadır.



SORU-4-Kolüviyal ve Litosol toprakların iç bölgelerde yaygın olma sebepleri:



Kolüviyal ve litosol topraklar bitki örtüsünden yoksun eğimli yüzeylerin bulunduğu arazilerde oluşmaktadır. İç bölgelerimizde bitki örtüsü bakımından fakir olduğu için yüzeysel aşınma çok olur. Böylece eğimli yamaçlarda litosoller, dağların eteklerinde de kolüviyal topraklar oluşmaktadır. Ayrıca bu bölgelerde yağışların düzensiz olması ve sağanak yağışlar sonucu oluşan sellerin çok olması.


SORU-5-Alüviyal toprakların dağılışında belirleyici faktör:


Alüviyal topraklar akarsular tarafından oluşturulmaktadır, dolayısı ile dağılışları akarsuların dağılışına bağlıdır.


SORU-6-Toprak tiplerinin dağılışı ile yağış-bitki örtüsü ilişkisi:

Toprak oluşumunda en etkili faktör iklimdir. Çünkü fiziksel ve kimyasal ayrışma olayları, bitkilerin yetişmesi, toprağın yıkanması, topraktaki organik maddelerin parçalanması, topraktaki organizma faaliyetleri iklime bağlıdır. Yağış miktarı değiştikçe bitki örtüsü ve toprak tipleri de değişir. Örneğin yağışın bol olduğu Karadeniz bölgesinde bol ormanlar ve kahverengi orman toprakları oluşurken, iç bölgelerde yağışın az olduğu yerlerde bozkır ve kestane ve kahverengi bozkır toprakları oluşmaktadır.

Nerede hangi toprak tipi var


Karadeniz İklim bölgesinde:



a)Ilıman-Nemli yerlerde:

Kahverengi orman toprakları



b)Soğuk-Nemli yerlerde:



Podzol



Akdeniz İklim bölgesinde:



Terra-Rossa



Karasal İklim bölgesinde:



a)Ilıman karasal iklim olan yerlerde: Kestane ve Kahverengi Bozkır toprakları



b)Soğuk karasal iklim olan yerlerde: Çernezyom



Akarsuların kıyılarında ve denize döküldüğü yerlerde:



Alüviyal



Eğimli yüzeylerin bulunduğu yerlerde:



Litosol ve Kolüviyal



Volkanik arazilerde:



Regosel



Kapalı havzalarda ve eski göl tabanlarında:



Tuzlu topraklar
10.SINIF SAYFA 112 ETKİNLİK ÇALIŞMASI



Toprak Tipi




Etkili olan Faktör

Kolüvyal topraklar
Arazi yapısı, Yağmur ve sel suları

Litosoller


Arazi, bitki örtüsü, akarsu aşındırması

Regosoller


Volkanizma, akarsu biriktirmesi, yer şekilleri

Alüvyal topraklar


Akarsuların biriktirmesi, iklim, bitki örtüsü

Terra- Rosa


İklim, Karstik arazi yapısı

Kahverengi orman toprakları


İklim, Bitki örtüsü, Yer şekilleri

Kireçli orman toprakları


İklim, Bitki örtüsü, Ana kaya

Kahverengi ve kestane rengi bozkır toprakları


İklim, Bitki örtüsü

Çernezyom


İklim, Bitki örtüsü, Yer şekilleri ( Yükselti)

Tuzlu Topraklar
İklim, arazi ve ana kaya
10.SINIF SAYFA 113-114-116 ETKİNLİK ÇALIŞMALARI

Kitabınızdaki resimlerde ülkemizde toprak kullanım alanlarından bazıları verilmiştir.



ETKİNLİK SAYFA 113

SORU-1-Çevrenizde hangi ekonomik faaliyetler yürütülmektedir? Bunun nedenleri nelerdir? Sorusu sorularak;

Resimlerden de faydalanarak çevremizdeki ekonomik faaliyetleri düşünelim ve bu faaliyetlerin toprakla bağlantısını anlamaya çalışalım.Bur da toprakla birlikte iklim şartları da kendisini gösterebilir;çeşitli farklılıklara yol açabilir.

Yaşadığımız çevrede, Tarım çalışmaları( sebze, endüstri bitkileri, baklagiller, tahıl, çiçek yetiştiriciliği), Ormancılık, Bağ ve bahçe bitkileri yetiştiriciliği, toprağa bağlı sanayiler

(çimento, seramik, çinicilik) yapılmaktadır. Çünkü yaşadığımız çevrede düz arazilerde tarla bitkileri, eğimli arazilerde zeytin, bağcılık, yüksek dağlık alanlarda ormancılık yapılması için yer şekilleri, iklim şartları uygundur.

SORU-2-Kitabımızdaki resimlerde görülen faaliyetler dışında ülkemiz topraklarından nasıl yararlanılır.

Resim dışında ülkemiz topraklarından dikili araziler (meyve bahçeleri ve bağlar)Çayırlık ve mera alanları,Sanayi tesislerine hammadde sağlanması,yerleşim alanları,kara ve demir yolları şeklinde yorumlanabilir.Çevrenizde gördüğünüz ekonomik faaliyetleri toprakla ilişkilendirip örnekleri arttırabilirsiniz.

ETKİNLİK ÇALIŞMASI SAYFA 114

Kitabınızdaki Türkiye arazi kullanım haritasından faydalanarak;

Büyük hali için haritaya tıklayınız...
SORU-1-Yaşadığınız yeri bularak burada topraklardan hangi alanlarda faydalanıldığını bulunuz?

Bu soruyu cevaplandırırken harita üzerinde yaşadığınız bölgeyi bulunuz harita lejant bölümünden o bölgede yapılan faaliyetleri yazabilirsiniz.

Endüstri bitkileri alanında, Bağ ve bahçe kültürlerinde, Tarım alanları, Ormancılık alanında faydalanılmaktadır.

SORU-2-Kuzeydoğu Anadolu’da toprak daha çok hangi amaçlar için kullanılmaktadır?

Otlak çayır alanları yaygın olup buralarda büyükbaş hayvancılık faaliyetleri yaygın olarak yapılmaktadır. Buranın yükseltisi fazla iklim tarıma çok uygun değil, yaz yağışları uzun boylu çayırları oluşturmuştur. Arazide dağlık ve engebeli olması buralarda hayvancılığı geliştirmiştir.


http://www.ardahantarim.gov.tr/Mera1.jpg

Ayrıca buralarda çöküntü ovalarında tarım faaliyetler, yüksek alanlarda ormancılık faaliyetleri yapılmaktadır.

SORU-3-İç kesimlerde toprak en çok hangi amaçlar için kullanılmaktadır?

İç kesimlerde arazi daha çok tarım ( tarla)alanlarından oluşmuştur. Ayrıca otlak ve çayır alanları mevcuttur. Az olarak ta bağ ve bahçe alanları vardır. Çünkü bu bölgelerde arazi düz tarıma uygundur. Ancak iklimin karasal olması bağ ve bahçe alanlarını kısıtlamış, bölgelerde var olan bozkırlar ise mera alanlarını oluşturarak özellikle küçükbaş hayvancılığın gelişmesine imkân vermiştir.

SORU-4-Topraklardan faydalanma açısından kıyı ile iç kesimler arasında ne gibi farklılıklar vardır?




PAMUK ZEYTİN MISIR
Ülkemizde kıyı kesimlerde arazinin çoğu endüstri bitkileri, orman, bahçe ve bağ bitkileri gibi alanlarda kullanılmaktadır. Bu bitkiler hem daha fazla yağış isteyen, hem de birçoğu kış soğuğuna dayanamayan bitkilerdir.

İç kesimlerde ise daha çok tarla bitkileri çayır ve mera alanları ağırlıktadır.


BUĞDAY NOHUT YULAF
Buralarda su isteği az olan kuraklığa dayanıklı (tahıllar, baklagiller) ve bozkırlar ise mera alanlarını oluşturarak özellikle küçükbaş hayvancılığın gelişmesine imkân vermiştir. Buralarda endüstri bitkileri yetiştiriciliği ve ormanlar azdır. Bağ ve bahçe bitkileri de az yer tutar.

SORU-5-Tarım alanları nerelere daha çok yoğunlaşmıştır?

Daha çok iç kesimlerde yoğunluk kazanmıştır.Harita incelendiğinde bu bölgede özellikle iklim şartları çok elverişli olmaması su problemi bölgede tarla tarımını desteklemiştir.Kıyı kesimlerde tarımsal faaliyetler daha çok bağ bahçe ,endüstriyel bitki ağırlıklıdır.Arazi yapısı da tarım alanları bakımından son derece geniş düzlükleri barındır.

ETKİNLİK SAYFA 116

SORU-1-Ormanlarımızın kıyı bölgelerimizde yoğunlaşmasının nedenleri:

Kıyı bölgelerin nem ve yağış özellikleri ağaç yetişmesine daha uygun olması ve ormanlar tahrip edilse bile kendini yenileyebilme özelliğini taşıması.

İç bölgelerde nem ve yağış özellikleri ağaç yetişmesini kısıtlamıştır ve önceleri var olan ormanlar tahriplerle yok edilmiştir.tahrip edilen yerlerde orman kendini yenileyemediği için iç bölgeler orman bakımından fakirleşmiştir. Yani iç bölgeler günümüzde fakir, geçmiş dönemlerde iç bölgelerde zengin orman alanları vardı.

SORU-2-Ormanların asıl ve yan ürünleri:

Asıl ürünler: Tomruk, Tel Direği, Maden Direği, Parke, Mobilya, Sunta, Kontrplak
Yan ürünler: Reçine, Sığla Yağı, Kozalak, Keçi Boynuzu, Defne Yaprağı, Ihlamur, Çıra

SORU-3-Orman ürünleri sanayisinin geliştiği yerler:

Batı Karadeniz, Doğu Karadeniz, Kıyı Ege ve Adana Bölümleri orman ürünleri sanayisinin en fazla geliştiği yerlerdir.

Orman Ürünleri Sanayisi:

Ağaç malzemeden üretilen tüm malzemeler orman ürünleri endüstrisine girer. Karadeniz Bölgesi’nde hammadde fazla bulunduğundan burada gelişmiştir.

Başlıca kereste fabrikaları Düzce, Bartın, Ayancık, Rize, Ordu, Ardeşen, Burdur, Antalya ve Isparta’da bulunur.

Mobilya Sanayii: Adapazarı, Ankara, İnegöl, İstanbul, İzmir ve Kayseri’de gelişmiştir. Türkiye mobilya ürünlerini ihraç edebilmektedir.



Kâğıt fabrikaları: İzmit, Balıkesir, Giresun, Zonguldak, Taşucu, Dalaman, Bolvadin, Bartın ve Denizli çevresinde bulunur.

SAYFA 116 PERFORMANS ÖDEVİ

Türkiye de ham maddesi toprağa dayalı fabrikların nerelerde kurulduğunu ,bu fabrikalarda nelerin üretildiğini araştırınız.

Çimento fabrikaları:

Hammaddesi kolay temin edilir. Her bölgede inşaat sanayiinde kullanılır. Ayrıca ulaşım masrafları maliyeti artırır. Bu nedenle çimento fabrikaları Türkiye’nin her bölgesine dağılmıştır. İstanbul, İzmit, Adana, İzmir, Elazığ, Mersin, Yozgat, Denizli, Adıyaman, Ordu gibi merkezler bunlardan bazılarıdır.

Cam fabrikaları:

İstanbul, Denizli, Mersin, Kırklareli ve Sinop’ta cam fabrikaları bulunmaktadır. Ülkemiz cam ürünleri üretiminde ve ihracatında Dünya’da sayılı ülkeler arasındadır.

Seramik fabrikaları:

Çanakkale, Bilecik, Kütahya, İstanbul ve İzmir’de bulunmaktadır. Üretimin bir kısmı yurt dışına ihraç edilir.

Kiremit fabrikaları;

İzmir-Salihli arası, Manisa, Uşak, Afyon ve Kütahya’dadır.

Tuğla fabrikaları

Bolu, Eskişehir ve Bartın’dadır.

TÜRKİYEDE ÇİMENTO FABRİKALARI


ADANA
Çorum
İzmir
Samsun

Adıyaman
Denizli
KARABÜK
Siirt

Afyon
DİYARBAKIR
Kars
Sivas

ANKARA
EDİRNE
Kayseri
Şanlıurfa

ANTALYA
Elazığ
Kırklareli
TRABZON

AYDIN
Erzurum
Kocaeli
VAN

Bartın
Eskişehir
Konya
Yozgat

Bolu
Gaziantep
Mardin
Zonguldak

BURDUR
Hatay
Mersin


Bursa
Isparta
Nevşehir


Çanakkale
İstanbul
Niğde
LİSE 2. SINIFLAR SAYFA 117 HAZIRLIK VE ETKİNLİK ÇALIŞMASI

SORU-1- Çevremizde bulunan bitki türleri adları nelerdir?

Bu soruyu Marmara bölgesi için cevaplıyorum sizde kendi bölgenizin iklim özelliklerine göre yazabilirsiniz.Diğer bölgeler için aşağıdaki linke tıklayıp araştırma yapabilirsiniz.

Marmara kıyılarında 250–300 m yükseltiye kadar maki görülür. Karadeniz kıyıları ile Uludağ’da ormanlar yer alır.Yıldız Dağları Bölümü ise ormanların en geniş alan kapladığı yerdir.Orman bakımından 4. sırada yer alan bölgede iç kesimlere doğru gidildikçe antropojen bozkırlar görülür.

Diğer bölgeler için link veriyorum buradan araştırabilirsiniz.TIKLAYINIZ.

Mersin, defne, kocayemiş, zeytin, süpürge çalısı, tesbih, sandal, zakkum, Delice Zeytin, Zeytin, kızılçam, sarıçam, karaçam, kayın, kestane, meşe, ıhlamur, kavak, ladin, köknar, böğürtlen, çınar, gürgen, incir, mazı, nergis, nilüfer, servi, Uludağ göknarı, dağ çayırları,

SORU-2- Bu bitkiler hangi özellikleri ile birbirinden ayrılır?
1-Büyüklükleri yönünden, kimi ağaç, kimi çalı, ot gibi

2-Yaprak özellikleri yönünden geniş ve iğne yapraklı olanlar gibi,

3-Yağış ve sıcaklık istekleri yönünden farklıdır.

4-Bitkilerin bazıları çok yıllık ve uzun ömürlü, bazıları ise tek yıllıktır.

5-Bazıları yıl boyu yeşil kalır, bazıları yaprak dökerler.

6-Bitkilerin bazıları ağaçsı gövdeye, bazıları ise otsu gövdeye sahiptir.

SORU-3- İklim ile bitki örtüsü arasındaki ilişki:

Konu ile ilgili genel bilgiler


1. Her bitkinin kendine has bir iklim özelliği vardır. Başka bir ifadeyle benzer iklim şartlarında benzer bitki türleri görülür.


2. Farklı bölgedeki iklimin benzerliği tabii bitki örtüsünün benzerliğini kanıtlar.


3. Yer şekillerinin kısa mesafeler dâhilinde değişmesi bitki örtülerinin kısa mesafeler dâhilinde değişmesini sağlar.Bitki örtüleri yeryüzüne dağılışlarında aralıksız kuşaklar oluşturmazlar.Ancak, genel olarak Ekvator'dan kutuplara doğru, geniş yapraklı ormanlar, karışık ormanlar ve iğne yapraklı ormanlar, şeklinde kuşaklar meydana gelmiştir.


4. Kuzey güney yönünde mesafe arttıkça ve enlem farkı arttıkça oluştukça bitki örtüsü de çeşitlenir.


5. Bitki örtüsü iklimin bir nedeni değil iklimin bir sonucudur. Örneğin; Maki bitki örtüsü Akdeniz ikliminin bir göstergesidir. Maki bitki örtüsü Akdeniz ikliminin oluşmasına sebep değil bu iklimin sonucudur. Maki bitki örtüsüne bakılarak Akdeniz iklimi hakkında tahminlerde bulunulabilir.



ETKİNLİK ÇALIŞMASI SAYFA 117

Ülke
Yüzölçümü
Bitki tür.
Endemik b.

Türkiye
814.000
12.000
3778

İran
1.648.000
8000
1880

İtalya
301.000
5600
712

İspanya
504.000
5000
500

Yunanistan
131.000
5000
745

Fransa
551.000
4650
135










Tabloda yer alan ülkeler Türkiye, İran, İtalya, İspanya, Yunanistan, Fransa Dünyadaki konumları itibarı ile aynı iklim kuşağında yer almaktadırlar.


Tabloda görüldüğü gibi ülkelerin kapladığı alan ile sahip olduğu bitki ve endemik bitki türü yoğunlukları doğru orantılı dağılmamıştır.


Tablodaki ülkeler içinde kapladığı alana göre bitki türü ve endemik bitki türü açısından en zengin ülke TÜRKİYE iken, bitki türünde İran Endemik bitki türünde ise Fransa en fakir ülkedir.


Türkiye’nin bitki zenginliği aynı iklim kuşağında yer almalarına rağmen çeşitlilik bakımından Türkiye de iklim çeşitliliği daha fazladır..Endemik bitkiler için geçmiş dönemlerde farklı iklim şartları yaşanmış olmasıdır.
Relik ve Endemik Bitki Türleri


Endemik, alanları belirli bir ülke veya bölgeye ait, yerel, ender ve çok ender bulunan türler endemos (indigenous) kelimesinden gelir ve “yerli” anlamında kullanılır.



Ülkemizdeki endemik türlerin en önemlilerinden birkaçı; Kazdağında orman meydana getiren Kazdağı göknarı (Abies equi-trojani), Eğridir güneyindeki Kasnak meşesi (Quercus vulcanica), Köyceğiz-Dalaman arasında yaygın olan Sığla veya Günlük ağacı ve ormanları (Liquidambar orientalis), Beşparmak Dağları (Ege bölümündaki Kral eğreltisi (Osmunda regalis) ile Datça yarımadasında bulunan Datça hurması (Phoneix theophrasti)dır.

ülkemiz, hem çeşitli familyalara ait hem de endemikler yönünden de çok zengindir.

Türkiye’de yetişen endemik türler tabiatta, aşırı otlatma, yangın, bilinçsiz kesim, söküm,ıslah çalışmaları, yapılaşma, şehirleşme ve herbisit kullanımı gibi çeşitli tehlikelerle karşı karşıyadır.Bu olumsuz faktörler kimi zaman bitkinin yok olmasına ve bir anlamda yer yüzünde ortadan kalkması anlamına gelmektedir.

Kaz dağı göknarı:

Türkiye’de yalnızca Kazdağı’nda yetişen endemik bir göknar alt türü. 30 metreye kadar boylanabilir. Tomurcukları bol reçinelidir.



tıklayınız.

İğne yapraklı uzun sürgünler üzerinde tek tek ışığa yönelik olarak tarak biçiminde dizilmişlerdi.Yaprağın üst yüzü hafif olukludur, alt yüzünde ise iki tane belirgini gümüşi renkte beyaz stoma bandı bulunur. İğne yapraklar sürgünler üzerinde uzun süre, 7-10 yıl kalır

Kasnak meşesi

25-30 m boya ulaşabilen geniş ve yaygın tepeli bir meşe türü.
Genç sürgünler sarımtrak veya kırmızımtrak olup, önceleri tüylü daha sonraları çıplaktır. Tomurcuklar büyük yumurta biçiminde kahverengi kırmızı, tüysüzdür. Tomurcuk pullarının kenarları kirpiklidir.



tıklayınız.

Yapraklar sürgünler üzerinde oldukça aralıklı dizilmiştir. Yaprak ayası ters yumurta veya eliptik biçimli, dip tarafı çarpıktır. Yaprakların alt yüzü basık ve yıldız tüylüdür. Üst yüzü çıplak ve koyu yeşildir. Kadeh çok belirgin ve yarımküre şeklindedir.
Endemik bir türdür.Kütahya, Konya, Afyon, Isparta, Eğirdir yörelerinde bulunur. 1300-1800 m yükseltilere kadar çıkabilir.

Datça hurması

Datça Hurması, Datça Yarımadasında batı-doğu yönünde uzanan sıradağların kuzey ve güney aklanlarında olmak üzere, iki ayrı yörede bulunmaktadır.
Datça Hurması bu aklanda küme ve guruplar halinde veya tekil olarak da geniş bir alanda yayılış yapmakta ve yayılış sahilden 300-350 m yükseltiye kadar ulaşabilmektedir.



tıklayınız
Kuzeyi kapalı, sıcak, deniz etkisi altındaki vadi tabanlarının uygun kısımları ile deniz kenarındaki kum ve çakıl üzerinde yer almaktadır. yaklaşık 10 m boyunda olup Datça’da 10-15 m. boylara ulaşabilmektedir.

Sığla ağacı

25-40 m’ye kadar boylanan yaprak döken kalın dallı ve geniş tepeli bir ağaçtır. İlk bakışta çınara benzer. Yaşlandıkça, kabuğu koyulaşır ve derin çatlaklı bir görünüm alır.



tıklayınız.

Çiçekler küçüktür. Çiçek kurulu 1-2 cm çapında olup küre şeklinde çok sayıda çiçek kümesini bulundurur. Meyve 2-4 cm çapında çok sayıda kapsülden oluşur

Istranca meşesi:

25 m’ye kadar boylanabilen düzgün gövdeli dar tepeli bir meşe türüdür. Gövde kabuğu düzenli aralıklarla çataklıdır. Yapraklar ters yumurta biçimindedir. 7-10 civarında yaprak damarı bulunur. Damarlar birbirine paraleldir.



tıklayınız.

Her iki yüzüde çıplaktır. Alt yüzünde basit ya da yıldız tüyler bulunur. Meyve sapı 2-7 cm uzunluğundadır. Bir sapta 3-4 tane meyve bulunur.

RELİK (RELİKT) BİTKİ: (Relikt Plant): Kalıntı, eskiden kalma, günümüze gelme…Paleoklimatik koşullarda yetişerek yaygın bir durum alan, fakat iklim koşullarının değişmesi üzerine günümüzde zorlukla yaşamını sürdüren bitki toplulukları ve bunların üyeleri



Örneğin, Karadeniz Bölgesinde yer yer kıyı kuşağında ve ve ardındaki oluklarda bulunan Akdeniz bitki toplulukları, daha önce bu bölgeye Akdeniz iklim koşulları egemen iken yerleşmişler; ancak, günümüz koşulları altında da yetişmelerini sınırlı olarak sürdürme olanağı bulmuşlardır. Güneybatı Anadolu’da Köyceğiz, Marmaris dolaylarında küçük ormanlar oluşturan Sığla (Günlük) ağacı (Liquidambar Orientalis) de relik bitki özelliği göstermektedir.

Ihlamur
Boyları 20-30 m’ye kadar ulaşabilir. Büyüklüğü 5-10 cm arasında değişen yaprakları genellikle yü

Cevapla:

Nickin:

 Metin rengi:

 Metin büyüklüğü:
Tag leri kapat



Bütün konular: 100
Bütün postalar: 159
Bütün kullanıcılar: 5
Ziyaretci Sayacı
 
Bilgileriniz sistemimize kaydedilmektedir.
Facebook beğen
 
REKLAM
 
www.dersimizphotoshop.com
HABERLER
 
Sinema
 
FACEBOOK
 
MySiTeS

Sayfanızı Da Tanıtın Hasan Yiğit

[ßy_Hasn]
 
Bugün 11 ziyaretçi (30 klik) kişi burdaydı!

Photoshop Dersleri | Sanaltv | Belgesel İzle | OfficeDersleri | Yemek Tarifleri | Biyografi | Program İndir | Güzel Sözler ve Şiirler | JoomlaDersleri | Gezilecek Yerler

Copyright © 2012 Designed by Hasan YİĞİT

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol